Türk sinemasının gülümseyen yüzü, güldürürken düşündüren, düşündürürken hayatla
empati kurmayı sağlayan, insanlar ve olaylara karşı ironi yapmayı bizlere
öğreten usta oyuncu Kemal Sunal'ın ölüm yıl dönümü.. Unutmak ne mümkün? Işıklar
içinde yatsın...
*
Bugün 3 Temmuz...
Türk futbolu için kara bir leke,
Milletvekili maaşları dışında hiçbir konuda hemfikir olamayan üç siyasi
partinin güç birliği yaptığı, 
Başta fenerbahçe olmak üzere adı geçen bütün takımların utanç duyması
gerektiği,
Trabzonsporlu taraftarların ise göğsünü gere gere gurur duyması gereken gün...
*
Son birkaç gündür muhalefetin sanki ülkedeki tüm sorunlar bitmiş gibi
fenerbahçeyi savunması, sırf fenerbahçe taraftarının oylarını kazanmak için
"emek hırsızlığını, şikeyi" savunup, Trabzonspor'u ve Trabzonspor
taraftarını yok sayması yenilir yutulur cinsten değil. Trabzonspor sanki bu
ülkenin takımı değil, sanki hakkı yenilmemiş, emeği çalınmamış gibi bir köşeye
atılmış çocuğu değil artık. Çünkü Trabzonspor beyazlar ülkesindeki zenci, öteki,
dışlanmış ve "hakkını kendi ülkesinde bulamadığı için" ezile
büzüle Avrupa'da aramak zorunda bırakılmış vatan haini...
Şike ile ilgili ilk patlak ortaya çıktığında "Eğer bizimle ilgili bir
şaibeli karar varsa bizi düşürün" deme erdemi gösteren kaç takım
sayabilirsiniz?
Ama "Ülke futbolu 5 yıl geriye gider" ajitasyonuna sığınıp değil
ülkeyi 5 yıl, 20 yıl geriye götürecek olan emek hırsızlığını
savunma-kollama-koruma ve görmezden gelme desturunu gösterenlerle bir arpa boyu
yol gidilmeyecektir. Ortada suç var, delil var ama insanları salak yerine koyup
bu davayı "zaman aşımına" uğratmak için görmezden gelmeye devam eden
"siyasi irade" var.
*
Bugün 3 Temmuz...
Türk futbolunun öldüğü, adalet kavramının sadece İstanbul takımları için
geçerli olduğu, başta iktidar olmak üzere tüm muhalefet partilerinin kendi
maaşları dışında bir konuda ortak hareket ettiği, Trabzonspor'un şike
mücadelesinde yalnız bırakıldığı kara bir gün...
* *
Bugün 3 Temmuz...
Şikenin, emek hırsızlığının hak sayıldığı,
Türk futbolundaki pisliğin kokusunun dünyaya yayıldığı,
Siyasi otoritenin tamamen hırsızdan yana olduğu,
ve tüm bunların yanında  
Trabzonspor camiasının tek başına kaldığı gurur günü... 
Son olarak Trabzonspor için "paraya karşı emeğin savaşı" artık
sadece 1 Mayıs günü değil, 3 Temmuz'da da kutlanıyor.