Sahi kuzum, Aziz Yıldırım neden bu ilana mukabele etmiyor? Bu seferki haber de değil. İlan. Parasını bastırırsan yayınlarsın. Aziz Yıldırım da İsviçre'nin en çok satan gazetesine tam sayfa ilan verip Avrupa spor kamuoyunu bu davaya dikkat etmeye davet etse ya? Neden etmiyor?
Trabzonsporlular olarak defalarca e-posta kampanyası düzenledik. Telefondan aradık, faks çektik sesimizi duyurduk. Neden Aziz Yıldırım'ın şürekası başlarına gelen bu komplolu, helikopterli, cemaatli oyunları bildiren yazılar yazıp, fakslar çekip dünya spor kamuoyunu aydınlatmıyor? Bu tür 3. sınıf komplo teorilerine geri kalmış Ortadoğu ülkelerinden başka hiçbir yerde prim verilmediği için mi yoksa?
Daha da başa dönelim: Madem bu kadar mağdur, Aziz Yıldırım 3 yıldır neden kulübünün hakkını CAS'ta aramıyor? Yoksa CAS da mı cemaatçi? O da mı helikopter ihalesine girmiş? Ona da mı siyasi komplo yapmışlar?
Eğri oturup doğru konuşalım. Diyelim bir odada 3 kişi var. Biri uyuyor. Biri onu uyandırmak istiyor. Diğeri de uyandırmamak istiyor. Uyandırmak isteyenin yapacağı şey uyuyanı dürtmektir, bağırmaktır, çağırmaktır. Öbürünün yapacağı şey daha çok bağırmak, daha yüksek gürültü çıkarmak mıdır? Tabii ki hayır. Öbürünün yapacağı iş, uyandırmaya çalışanın elini kolunu tutmaktır. İşte Aziz Yıldırım ekibininki de tam o misal.
(Şenes Erzik: "Faks çekmekten, mektup yazmaktan vazgeçmek gerekiyor" - 27 Haziran 2012)
Çıt bile çıkarmamak, ses çıkarana da susmasını söylemektir.
(Fanatik'in bazı beyanlara güvenerek attığı manşet - 23 Haziran 2012)
Hatta o da yetmezse uyandırmaya çalışanın üstüne gitmek, onu 
vatan haini  olmakla itham etmektir.
İpe Un Sermenin Öbür Adı: Yeniden YargılamaYukarıda dediklerim uyuyan Avrupa adaletini uyandırma mücadelesi. İşin bir de Türkiye ayağı var.
Türkiye'deki ceza yargılamasında Aziz Yıldırım için ne istiyorlar? Yeniden yargılama. Peki yeniden yargılama kaç yıl sürecek? En az 2 yıl daha. Dosya en baştan yerel mahkemeye gidecek, binlerce sayfalık iddialar tekrar gözden geçirilecek, tüm prosedürler en baştan tekrarlanacak sonra üstüne yine en az 1, 1,5 yıllık temyiz süreci... Ölme eşeğim ölme...
Oysa çok daha temiz bir yol var: 
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru. Milletvekili seçildiği halde hapiste olan mahkumlar bireysel başvuru sayesinde özgürlüklerine kavuştular. Şimdi meclisteler. Hem de 3 yılla kıyaslanmayacak kadar kısa sürede. Taraftarlar Aziz başkalarına bir sorsunlar: eğer söz konusu siyasi komplo ise Aziz Yıldırım neden bu mahkemeden yararlanmak dururken her şeyi en başa almaya çalışıyor? Bunun tam olarak kime ne faydası var?
Üstelik bireysel başvurunun devamında daha da itibarlı bir yere başvurabilecek: 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne. Acaba Aziz Yıldırım AİHM'den kendi lehine karar çıkacağına ihtimal veriyor mu? AİHM de mi cemaatçi yoksa? Eğer AİHM'den korkusu yoksa neden iç hukuk yollarını bir an önce tüketip AİHM'nin yolunu gözetmiyor da ipe un sermeye çalışıyor? Hukuk önünde beşinci (yoksa altıncı mıydı?) defa rezil olmaktan korktuğu için olabilir mi? Eğer öyleyse korkmasın. Ülkemiz bereketlidir. Aziz Yıldırım hukuk önünde 100 defa da haksız bulunsa onu destekleyecek kadar omurgasız siyasetçilerimiz her zaman mevcuttur.
Bir tarafın tek derdi hukuku işletmek, adalet mekanizmasını harekete geçirmek, kamuoyunu aydınlatmak, olanı biteni insanlara anlatmak. Öbür tarafın tek derdi ise süreci zamana yaymak, komplo teorileriyle bilgi kirliliği yaratmak, göz önüne olan hakikatleri insanlara unutturmak, adalet çarklarının dişlileri arasına bir şeyler sıkıştırmak, uyuyan çocuğu uyandırmamak.
Acaba bu mücadelede Trabzonspor taraftarı hangi tarafta, Aziz Yıldırım ve ekibi hangi tarafta? Acaba bu mücadelede kim adalet arıyor, kim kendi menfaatini kolluyor?
Madem memlekette haksızlığa itiraz etmek ayıp, madem hakkını aramak suç, madem haksızlık karşısında susmak bir vatan borcu, o zaman Trabzonspor taraftarları olarak biz de hep birlikte bağıralım:
- Sessuzluk! Sessuzluk!
Ne oldu? Birilerinin hoşuna gitmedi mi?