Geçici   hoca olup olmadığı şu an için belli olmayan Hami Mandıralı’nın çıkardığı 11 çoğu Trabzonspor taraftarı için ideale yakın bir 11’di. Nitekim oyun olarak olmasa da maça Emre’nin golüyle skor olarak önde başladı Trabzonspor. Bu golden önce gelen Eneramo pozisyonu ise maç boyunca Trabzonspor’un tandeminde yaşayacağı sıkıntıların işareti gibiydi.
Maçın 10. dakikasında  öne geçmiş bir takım gibi oynayamaması Trabzonspor’un bu akşamki en önemli sorunuydu. Bunun temel sebebi ise zor kazanılan topların çok kolay kaybedilmesiydi. Rakibine göre pas oyununa daha yatkın bir kadrosu olmasına rağmen böyle bir sonucun ortaya çıkmasının sebebi ise Trabzonsporlu oyuncuların birbirine uzak oynamasıydı. Bununla birlikte Colman’ın her zaman olumlu özelliği olarak bahsettiğimiz dik oynama sevdası, Colman kötü gününde olunca sıklıkla pas hataları ve top kayıplarına yol açtı.
Tüm bunlara rağmen ilk yarıyı önde bitiren Trabzonspor 2. yarıya da ilk yarının son bölümündeki  oyun anlayışla çıktı.   Trabzonspor maçı bir süre daha önde götürebilse farkı açacak pozisyonlara girebilir miydi bilinmez.  Bilmemize imkan kalmadı zira haftalardır devam eden yan top zaafiyeti  bu maçta da Emre’nin adamını kaçırması ve Onur’un hatalı çıkışıyla kendini gösterdi, skora eşitlik geldi. İlk golün şokunu atlamadan Eneramo’nun iğne deliğinden geçirdiği topla mağlup duruma düşen  Trabzonspor’un içinde bulunduğu psikolojik durum gereği beyaz bayrak sallaması beklenebilirdi. Zira bordo-mavililer oyun olarak adının büyüklüğüne yakışır bir geri dönüş de yapamadı ancak Karabük’ün 3. golü bulamaması Trabzonspor’u oyunda tuttu. Son dakikalarda gelen Emre Güral golü Avni Aker’deki Bursa maçının sonunu hatırlattı. Maç da tıpkı o maçta olduğu gibi 2-2 sonuçlandı.
Trabzonspor oyuna iştahlı başladı, Emre ön alanda iyi pres yaptı ancak takımda genel olarak değişen çok fazla bir şey yok. Son 3 senedir büyük ölçüde aynı takımla oynayıp bir türlü takım kimyasını tutturamayan bir ekipten Mustafa Reşit Akçay’ın ayrılması sonucu büyük bir değişiklik beklemek de hayalcilik olurdu zaten.
Trabzonspor adına sahanın en iyi isimleri ilk yarıdaki Adrian,2. yarıdaki Özer,  Emre ve Olcan’dı. Futbol zekasından her zaman şüphe ettiğim Olcan’a ayrı bir parantez açmak lazım taraftarın bir türlü tam anlamıyla benimseyemediği Olcan haftalardır kötü sonuçlara en fazla isyan eden isim. Terini son damlasına kadar akıtmadığı hiçbir maç yok. 
Trabzonspor’un en sorunlu bölgesi ise savunma tandemi. Aykut hemen hemen her pozisyonda faullü müdahalede bulunuyor ve Mustafa Yumlu ile hiç de uyumlu bir görüntü sergilemiyor.
Olcan’a ayrı bir parantez açıp Süleyman Abay’dan bahsetmemek de olmaz. 2 takım lehine ya da aleyhine verdiği/vermediği pozisyonlar ve kartlar gerçekten inanılır gibi değildi. Binlerce yetenekli  insanın asgari ücretle geçindiği ülkede Süleyman Abay, Suat Arslanboğa gibi yetenek fakiri, futbol cahili insanların hakemlik yapmaları bu ülkenin futbolunun ayıbıdır.
Berat BULUT