CHP'nin "Şike Aklama Kanun Teklifi" Hakkında Bildirimizdir
08.05.2014 Üzülerek görmekteyiz ki, 3 Temmuz 2011'den günümüze yaşanan süreç Türkiye'deki yozlaşma ve adaletsizliğin geldiği boyutu tarihin sayfalarına silinmeyecek bir biçimde kazımaya devam etmektedir.
Atatürk'ün çizdiği ahlaklı sporcu profilini bir kanara bırakıp, saha sonuçlarını elde etmek için türlü yollara başvuran, bu yolda örgüt kuran ancak emniyet ve yargının sillesine maruz kalan örgüt üyelerini korumak ve bu örgütün camaiaları üzerinden kendilerine sağladığı çıkarları kaybetmelerini engellemek için tüm nüfuzunu kullanan kişilerin makamları ve insanların gözündeki profilleri ülkemizin geldiği vahim durumu gözler önüne sermiştir.
Bugüne kadar herkesin malumu olan ve tekrarlamak istemediğimiz biçimde kollanan suç örgütü için bu sefer de anamuhalefet partisi CHP harekete geçmiş ve Genel Başkan Yardımcısı aracılığı ile yaptığı açıklamada "hukuk dışı delillerle sonuçlandırılan davalarda kesinleşen hükümlerin hem infazlarının durdurulması hem de yeniden yargılanmalarının başlatılmasını öngören kanun teklifini, TBMM Başkanlığı'na sunduklarını" büyük bir gururla(!) basına açıklamıştır.
Hatırlatmak gerekir ise, şike davasındaki delillerin hukuk dışı olduğu yönündeki fırsatçılık fenerbahçe camiası içindeki şike sever kısım tarafından 17 Aralık 2013'te yaşanan gelişmeler sonrası dile getirilmiş ve siyasi zeminde başarılı olmakta zorlanan partiler tarafından da bu fikrin üzerine balıklama atlanmıştır. Ancak ilgili partilerin verdiği bu destek tamamen fenerbahçe taraftarlarına şirin gözükme maksadı güden, olayın esasına asla inanmayan, tabiri caizse adice bir destektir. Çünkü, yargı kararlarına 17 Aralık operasyonu sonrası güvenini kaybeden siyasi oluşumlar, bu operasyonun odağındaki kişilerin siyasi yönlerini seçim malzemesi yapmakta bir çekince görmeyerek, zihin dünyalarının ne kadar kirli ve bulanık olduğunu tescil etmişlerdir. Kaldı ki bu desteğin gerekçesinin 17 Aralık'ta yaşananlar değil, sadece ve sadece fenerbahçeli seçmenlere şirinlik olduğunu ispatlamak çok da zor değildir. 20 Mayıs 2012'de CHP lideri Kemal KILIÇDAROĞLU, CHP Web Sitesi aracılığı ile yaptığı açıklamada " “Fenerbahçe sevdası bitmez” ve “Dar ağacında bile son sözümüz Fenerbahçe olacak” diyen Metris tutuklusu Aziz Yıldırım’ı kutluyor, kendisine takımın başında özgür günler, çok ağır bir sorumluluk üstlenerek Başkan Aziz Yıldırım ile yönetime seçilen Fenerbahçelilere başarılar diliyor, tüm Fenerbahçe ailesine sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. " demek sureti ile, derdinin adalet değil fenerbahçe camiasına yaranmak olduğunu açık seçik ortaya koymuştur. Bundan önce çeşitli kereler gerek AKP, gerek ise MHP'den gördüğümüz bu tavrı, sayısı kaçıncı kez olduğunu artık sayamamakla birlikte CHP'den tekrar görmek bizi şaşırtmamıştır. Bu da bize göstermiştir ki, ne iktidar partisinin, ne de muhalefetteki partilerin amacı ülkede adaleti sağlamak, doğruları uygulamak ve sporun sadece sahalarda yapılan bir sosyal/ekonomik faaliyet olmasını sağlamak değil, 25 milyon taraftara sahip bir camianın varlığı yönündeki şehir efsanesine inanarak, bunların oyları için dansözlük yapmaktır.
BordoMavi.Net ailesi özelinde Trabzonspor camiası olarak belirtmek isteriz ki, biz haklı mücadelemize başlarken ne iktidara, ne muhalefete, ne zengin işadamlarına ne de kalabalık olmamıza güvenmedik. Tek güvencemiz haklılığımız, tertemiz mazimiz ve 2010-2011 senesinde sahaya yeteneğinin yanına yüreğini koyan o güzel çocuklarımızdır. Süslü kelimelerle, sanayici patronların sponsorluğunda yapılan vicdani kampanyalarla tarihe yazdığımız bu efsane silinemeyecek.
Biz paraya karşı emeğin mücadelesini verdik. Tarih vicdanını satan politikacıları değil, bunu yazar!