12.06.2014 Küçük, yoksul bir şehrin çocuğuyum. Dağların arasından denize bakar yaşadığım topraklar...
Ufku geniştir, sarılır dalgalara yağmurlar. Çamur içinde büyürüm, Güneşlerim azdır. Ayakkabılarım yoktur çoğu zaman. Belki oynayacak bir topum da... Büyüyorum ama. Çok çalışıp büyüyorum. Severek büyüyorum, isteyerek, inanarak, arkamda beni sevenlerin dualarıyla yaşayarak. Çok büyüyorum hem de. Zengin şehir çocuklarını yeniyorum günü gelince.  Yeniyorum, yeniyorum... Başarılarım sığmıyor yıllara, korkulu bir rüya oluyorum onlar için. Sonra başlıyor kirli tuzaklar. Zengin babalar satın alıyor başarılarımı kendi çocuklarına. Emeğimle kazandığım her şeyimi alıyorlar. Canımı bile. Hiç çekinmeden, vicdansızca! Bıçak kemiğe dayanıyor birgün. Yıllardır topraklarımın beklediği şampiyonluğu çalıyorlar. O gün ölüyor bütün renkler. Karanlık oluyor her taraf. Ben hıçkırarak ağlıyorum.  Derken bir gürültü yükseliyor derinlerden. Trabzonsporlunun sesi: ''Senin gücün karanlığı yırtacak!'' Bu işin sonu ne olacak diye düşünmeye duruyorum. Ve beklediğim gün geliyor ki, o davalar açılıyor.  Gülümsüyorum, nefesim titriyor. Sonrasında bir bataklıkta savaş verdiğimin farkına varıyorum. Şehrimin öteki olduğunu, bu ülkede bir hiç olduğumu. Yüzüme bakanların düşman olduğunu anlıyorum. Sırtımdan bıçaklamak için kuyrukta bekleyenlerin var olduğunu görüyorum. Paranın herkesi satın aldığını, emek ve ahlak kavramının tükenmişliğini... Hiç utanmadan sıkılmadan hırsızlıklarıyla övünenleri görüyorum ve onlara sahip çıkanları. Oysa emeğimle kazandıklarım var, emeğim çalındıktan sonra keybettiklerim... Kendimden başka kimsemin olmayışı. Yüzsüz insanlar topluluğu arasında kaldığımı görüyorum. Bir yeşil sahanın içindeyim. Tam orta noktada duruyorum. Etrafım ve tribünler dolu. Herkes bana bakıyor. Herkes gülümsüyor alaycı. Alın terimle kazandığım lokmaya göz dikiyor milyonlar. Ve seyrediyor kalan milyonlar. Ellerimi açıp semaya dönüyorum... ''Allah'ım, sevmediğin kullarının sesini tekrardan duyma diye duasını hemen kabul ettiğini biliyorum. Sevdiğinin sesini tekrar tekrar duymak için duasını geciktirdiğini... Onlar şimdi gülüyorlar. Ben yıllardır bekliyorum.  Bütün arş-ı ala biliyor ki ben 2010-2011 Şampiyonuyum. Kutlamayı da nasip edeceğin günleri, adaletinin tecelli edeceği günü bekliyorum... Nasip eyle ya Rabbi'' *** Yüreğime dolan huzurla o günü bekliyorum artık. Evet, sizin saltanatınızı yıktım. Bir kez daha yıkacağım! Bir kez daha kazanacağım! Bir kez daha zafer benim olacak! Ve şimdi diyorum ki size, yüzlerce kez şampiyon olabilir, yüzlerce kupa kaldırabilir, yüzlerce şehirde kutlama yapabilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın, hırsız olduğunuz gerçeğini değiştiremezsiniz. Şikecisiniz! Kirlisiniz!
Evet, gücünüz ve paranız var. Satın alamayacağınız şeyler olduğu gibi:
''Ahlak özel ve pahalı bir lükstür.''  Henry Adams