Divan Kurulu toplantısına Özkan Sümer'in yaptığı konuşma damgasını vurdu. Sümer konuşmasında net mesajlar verirken salon bir anda karıştı. Çıkan gerginlik güçlüklşe bastırıldı.
Özkan Sümer şu konuşmayı yaptı:
"Divan Toplantıları bilgilendirme, tespit etme ve yön verme özelliğindedir. Arkadaşlar o kadar ütopik yaşıyorlar ki anlaşılmıyor. Tolunay'ın gönderilmesinin izahı var mı örneğin. Bunların izahına ihtiyacımız var. Mustafa Reşit Akçay'ın göreve getirilmesi de aynı şekilde. Ömer Eyipoğlu, Fatih Tekke bunlar nasıl oluyor. Bunları mahalle yönetimleri yapmaz. Bunlardan kendinizi sorumlu hissetmiyor musunuz. Başkan burada olsaydı da onla ilgili ayrı notlarım vardı. Onlarla dava arkadaşlığı yapan insanların istifası en önemli sorun değil mi?
Üyeye bende karşı değilim ama üyelik yapılması işgal için istila içindir. Bunlar nasıl izah edilir. Bu bir operasyondur. Bununla bağlı olarak Trabzonspor hiç kimsenin sahip olacağı bir şey değildir aksine ait olunacağı bir şeydir. Trabzonspor biziz. Hiçbir şey kendiliğinden doğru yanlış olmaz. Biz neysek Trabzonspor odur. Güç birliği yapacağımıza suç birliği yaparak bu yönetimi getirdik.
Biz Trabzonspor'u daha büyük hedeflere taşımak dururken böylesine yanlış uygulamalarla mı yol alacağız. Trabzonspor için 4 büyük tehlile var, Siyasallaşma, yalnızlaşma, kendinden uzaklaşma ve itibarsızlaşma. Takım performansına girmiyorum."
Bu konuşma sırasında Divan Kurulu'nda sert bir tartışma çıktı. Abdi Serdar Üstünsalih ve Özkan Sümer arasında gerginlik ile salon karıştı. Hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı. Çıkan gerginlik bazı üyelerin araya girmesi ile büyümeden önlendi.
Özkan Sümer konuşmasına şöyle devam etti:
"Anlamaya ihtiyacı olan insanlar eminim ki beni dinlemeye çalışıyor. Ama önyargılı kişiler olayı başka yere çekiyorlar. Bu yönetim kurulu yönetmiyor Trabzonspor üzerinde tepiniyor. Bundan emin olun. 
Ne yazık ki Trabzonsporlu üyelerimiz hiç bir şey vermeden her şeye ssahip olmak istiyor. Her sevginin, her sorumluluğun bir bedeli vardır. Trabzonspor yakaya takılan rozet değildir. Trabzonspor yaylaların sesidir, dalgaların sesidir, kemençenin sözüdür. Bu hepimizin sorunudur. Hep birlikte olarak bu büyük sorunları aşarız. Aksi takdirde birleşip biz olamazsak parçalanıp hiç olmamız kaçınılmaz. 
Kupa mücadelemiz sonlanmıştır. Ancak yönetime gelirken verdikleri mesaj ve vaatleri son derece yanlış. Bu yönetim becerisi değildir bu camia meselesidir. Kupa mücadelesini elimizden alınan kupa olarak almamalıyız. Yeni kupalar eklemeliyiz. 
Bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Şahsi meselelerimizi kulüp üzerinden çözersek Trabzonspor'u bitiririz. Trabzonspor her birimize muhtaç. En büyük kazanımımız birbirimiziz. Bunun kıymetini bilmeliyiz. "