'Kaz ayağı öyle değil'
21.11.2014 Henüz ortada UEFA kararı bile yok. Varmış gibi sunuyorlar, yalan söylüyorlar. Ortada sadece müfettiş raporu var.
Medyanın var gücüyle yalan haber pompalaması bir şey değiştirmez.
Henüz ortada UEFA kararı bile yok. Varmış gibi sunuyorlar, yalan söylüyorlar. Ortada sadece müfettiş raporu var.
Kupayla ilgili bir karar varmış gibi haber yapıyorlar. Manşetten yalan söylüyorlar. Müfettiş raporu sadece ve sadece yetkiyle ilgili. UEFA'nın bu tür bir işleme yetki olup olmadığını irdeliyor. Kupanın kime ait olduğu konusunda yani meselenin esasına ilişkin hiçbir şey yok. Hatta zımnen şikenin varlığını kabul ettiği bile söylenebilir.
Zaten aksi yönde bir tespit olması mümkün değil. Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'u alan ve malum suç örgütünün kontrolündeki kulübü yıllarca Avrupa'dan men eden UEFA'dan öyle bir karar çıkması imkansızdır.
Üstelik eksik bilgi veriyorlar. Sadece suç örgütünün kontrolündeki kulüp hakkındaki raporu haber yapıyorlar. Söz konusu kulüp de zamanında Trabzonspor aleyhine şikayet başvurusu yapmıştı ve o zaman medya bu haberi manşetten bangır bangır "Trabzonspor Yandı" diye vermişti. "Şimdi Onlar Düşünsün" diye timsaha yatmışlardı. Şimdi ise Trabzonspor'un tamamen aklanmış olduğunu, üstelik usulden de değil, şikayetlerin esasına girilerek aklanmış olduğunu tek cümleyle bile yazmıyorlar. Kuru gürültüye getiriyorlar.
Saptırıyorlar. Bu mesele Trabzonspor için ve Trabzonsporlular için bir kupa meselesi değil. Bu bir hak, hukuk, şeref ve haysiyet meselesi. "CAS Namusumuzdur" diye pankart taşıyanların ve hala suç örgütünü alkışlayanların anlayamayacağı kavramlar bunlar.
Ve sanki Trabzonspor mücadelesinde yolun sonuna gelmiş gibi ifadeler kullanıyorlar. Daha UEFA Disiplin Kurulu'nun vereceği karar var. Ondan sonra UEFA Temyiz Kurulu'na başvurma yolu açık. Sürecin FIFA ayağı var. Ve CAS'a başvurma hakkı her zaman saklı. Hatta malum suç örgütü kadar yüzsüzleşsek İsviçre Federal Mahkemesi'ne bile gideriz.
İşte en çok da bu yüzden YILMAMALIYIZ. Sırf namuslu insanların namussuzlardan daha azimli, daha dirayetli olduğunu gösterecek olmak bile direnmeye devam etmek için yeterli sebep. Trabzonspor yılmıyor. Trabzonspor Hukuk Kurulu yılmıyor. Temiz futbol isteyen taraftar da yılmayacak.
Parayla satın alınabilen tüm yasama, yürütme ve yargı mensuplarını ve medya kanallarını ve belki Avrupa'da kapısını çaldığımız bazı makamları bile kontrolünde tutan suç örgütünün karşısında sadece ve sadece Trabzonspor Hukuk Kurulu ve temiz futbol isteyen namuslu insanlar kaldı. "Trabzonsporlular" bile diyemiyorum çünkü suç örgütünün gücü ve parası, Trabzonspor'un bile "fahri" bazı mensuplarını kuyruğuna takacak güce ve cazibeye sahip. Özellikle de "Cumhurbaşkanlığı Affı" çıktığından beri durum böyle. Onlara da rağmen dik durmaya devam etmeliyiz.
"Kaz ayağı öyle değil"
Bu çok eski bir galattır. Yani yanlış söyleyiş. Doğrusu şöyledir: "Kazâyâ öyle değil" yani "hukuk hükümleri öyle değil". Yani "Hukukun gereği öyle değil".
İşte şimdi binbir saptırma, eksiltme ve yalanla bir kaz ayağına tutunup suç örgütünün sempatisinden ve parasından medet uman zavallılara doğrusunu öğretmek lazım: Kazâyâ öyle değil beyler!
Bu hukuk süreci bitmedi ve hakkımızı alana kadar bitmeyecek. "Haklı"ların huyudur. Haklarını almadan vazgeçmezler.
Hele ki kutup yıldızının zıttı misali her zaman ve her fırsatta yanlış olanı işaret eden ana akım medyaya inanıp da yolundan dönen varsa o da onlar gibi olsun. Bu ana akım medyaya itibar edenler şike suçlusu suç örgütünün safına geçebilir. Hiçbir sakıncası yok.
Etiketler: