18.02.2013 Hakem üçlüsünün skora direkt tesir eden hataları, mimli bir hakemi maça tayin ederek niyetini belli eden Futbol Federasyonu, Volkan, Baroni ve Emre gibi futbolcuların rol yeteneklerini hesaba katarsak amaç belliydi Cehennemi Kundaklamak!
Bu kumpasa ek olarak hala daha
Trabzonspor formasının değerinden bihaber olan futbolcuların gamsız, mücadeleden
yoksun ve bir o kadar amaçsız futbolları mağlubiyete çanak tuttu. Halbuki ne de
güzel başlamıştı gece. Tribünler Bordo-Mavi yağmurluklarla bir karnaval yerini
andırıyordu. Açılan ve açılmasına müsade edilmeyen pankartlar kimileri için yel
değirmenlerine savaş açan Don Kişot'u andırsa da çoğumuz için taraftarın
savaşmaktan yılmayacağının göstergesi gibiydi. Maçın başladığının farkında
olmayan defans hattının kaçırdığı Sow'un vuruşu oyuncularımızı uyandırmış,
İstanbul'un sarışınının koruduğu kaleyi ablukaya almıştık. Adrian'ın vuruşuyla
önce geçmemiz gerekirken, ofsayt olan bir pozisyonda kalemizde golü gördük. İyi
başladığımız maç bir anda tersine dönmüş, yediğimiz golle maç sona ermişti.
Maçın geri kalanı gereksiz arka plan gürültüsünden ibaretti. Zira ne
futbolcularımızın oyunu tersine çevirecek direnci ya da isteği ne de şansın
yüzümüze gülmesi ihtimal dahilinde değildi. Sonuç 3-0 oldu, fark artabilirdi
çünkü 2.golden sonra sahada hiç yoktuk. Fakat Aykut Kocaman'ın teknik
yetersizliği rakibin bu fırsatı avantaja çevirmesinin önüne
geçti.
Her ne
kadar koşullar yeterli olsa da Türkiye Futbol Federasyonunun sahamızı 3-5 maç
kapatmasına yetecek olaylar yaşanmadı bu akşam. Özellikle Volkan Demirel'in
hemen önünde durduğu kale arkası tribünündeki taraftarları sinirlendirmek ve
sırf Trabzonspor takımının ceza alması için Hollywood yıldızlarına nazire
yaparcasına oyunculuk yapması, zamandan çalması dikkatlerden kaçmadı. Brezilyalı
Baroni'nin de kaptanından farkı yoktu.
İYİ Taraftarın Tolunay Kafkas'a ve takıma
destek vermek için tribünleri doldurması. Her ne kadar biraz geç kalmış olsalar
da yönetemeyen yönetimi istifaya davet etmeleri. Tolunay Kafkas'ın birileri gibi
eğilip bükülmeden, yeri geldiğinde lafını sakınmadan paralı askerlere cevap
verebilmesi.
KÖTÜ Takımın tüm mevkilerine sirayet eden kötü futbol anlayışının artık hiç
mücadele etmeyen, pasif, isteksiz ve hatta ruhsuz bir oyuna dönüşmesi. Her geçen
hafta bir öncekini aratır oldu. Futbolcularımız tanınmaz halde, giydikleri
formanın bir kumaş parçasından ibaret olmadığını anlamalılar. Tolunay Kafkas'ın
bunu sert bir dille takıma anlatacağını, onları uyandıracağını umuyorum. Ama
yedek kulübesinde kendi oyuncularına küfrettiği gibi değil. Ne diyeceğini
bilmeyen adam küfreder, biz Tolunay o türde bir adam olarak tanımadık. Elindeki
tüm oyuncuları denemesini makul bulduğumu geçen hafta söylemiştim, sezon sonuna
kadar kiminle çalışıp, kiminle yolları ayıracağına karar verecektir. Gelecek
sezon bambaşka bir yapılanmayla, uzun vadeli bir takım oluşturması kimseyi
şaşırtmasın.
ÇİRKİN Boğazımıza kadar battığımız kişiliksiz
futbol bir yana özellikle bazı futbolcuların halı saha topçusu gibi keyfe keder
oynaması. Takımın çabucak demoralize olması, oyundan düşmesi. Ve belki bunlardan
daha kötüsü taraftarın bir kısmının en kötü senaryo fikrini ihtimaller arasına
alması. Tüm bunların müsebbibi TFF'nin ve uzantılarının her yeni hafta yeni bir
rezilliğe imza atması.
Çok
sevdiğim bir yazar der ki Bazı romanlar hayatı anlatır, bazı romanlarsa
hayattır. Bizim için hayatın ta kendisi olan bir takımın, değil haftanın seyrini
hayatımızın seyrini değiştirmesi kaçınılmazdır. Hal böyleyken destek olmak,
umudumuzu yitirmemek ve hepimizde ama az ama çok bulunan Karadeniz İnadından
örnekler sergilemek boynumuzun borcudur. Önce 6 kardeşinden uzakta, çoğumuzun
aşina olduğu gurbet hastalığının pençesinde olan 7.Şampiyonluk kupasını sonra
yenilerini müzemize kazandırmak için yılmadan, durmadan ilerleyeceğiz. Bizi
büyük yapan da sürekli şampiyon olmamız değil, devamlı şampiyonluk için mücadele
etmemiz değil mi zaten?
Oyuncularımızın
Değerlendirmesi Onur * Celutska * Giray * Bamba ? Cech
? Serkan Balcı
? Colman
* Yasin
? Adrian
* Olcan Adın
* Janko
?