Hatırlayacağınız gibi kulübümüzün 25-26 Mayıs 2013 tarihindeki Olağanüstü Genel Kurulu'nda İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki yönetim seçimi kazandı. Kongrede ayrıca Trabzonspor tüzüğünün 68'inci maddesindeki olağanüstü kongreye ilişkin olan: "Seçilen üyelerin görev süresi önceki üyelerin kalan görev süresi kadardır." maddesine bir defaya mahsus olmak üzere geçici bir ek madde ilave edildi.Hukukçular tarafından sıkça tartışılan o ek madde hepimizin hatırlayacağı gibi "Yönetim kurulunun görev süresine bir defaya mahsus olmak üzere 2 yıl eklenir" şeklindeydi. Eklenen bu maddeyle birlikte tüzük gereği Aralık 2013'e kadar görev yapması gereken İbrahim Hacıosmanoğlu'nun görev süresi 2015 Aralık ayına kadar uzatıldı.

Divan Başkanlığının ek maddeyi kabul etmesiyle birlikte herkesin gözünden kaçan bir detay atlanmıştı. Trabzonspor tüzüğünün 29 ve 30. Maddelerinde yer alan olağan ve olağanüstü toplantı günleriyle ilgili Divan Başkanlığı bir düzenleme veya değişiklik yapmamış Trabzonspor tüzüğünde birbiriyle çatışan maddeler vuku bulmuştu.

Ek maddeyle ilgili yapılan ve birkaç kez tekrar edilen oylamada hatırlayacağınız üzere büyük tartışmalar çıktı, ancak Kongre Divan Başkanlığı ek maddenin kabul edildiğini açıkladı. Bunun üzerine 2 genel kurul üyesi, Trabzon 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açarak oylamada usulsüzlük olduğu gerekçesiyle, geçici maddenin iptal edilmesini talep etti. Mahkeme de itirazı haklı bularak, "Yönetim kurulunun görev süresine bir defaya mahsus olmak üzere 2 yıl eklenir" şeklindeki geçici maddeyi iptal etti. 

Bu kararın ardından kanuni başvuru yollarından olan temyiz hakkını Trabzonspor kulübü avukatları kullanarak kararı Yargıtay'a temyiz etti. Ancak 7 Ekim 2015 tarihinde Yargıtay'da yerel mahkemenin almış olduğu bu karara yönelik olarak yapılan bu itirazı reddettiğini kulübe bildiren bir yazı gönderdi. Ancak bu kararın yollanmasıyla maddenin iptaline ilişkin hukuki karar kesinleşmiş olmadı. Zira HUMK Madde 440'a göre "Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir"

ŞİMDİ NE OLACAK?

Trabzonspor kulübünün karar düzeltme başvurusuda bugün Yargıtay tarafından reddedildi ve kararın kulübe tebliğinden itibaren Trabzonspor yönetim kurulunun yetkileri düşmüş oldu. Artık hukuken yönetim kurulunun yapmış olduğu işlemler geçersizdir ve İbrahim Hacıosmanoğlu hukuken başkan statüsünde değildir.

İdaresiz kalan Trabzonspor kulübünün içinde bulunduğu yönetimsizlik durumundan çıkması için yine kanun da belirtilen hukuki yollar izlenecektir. Bu durumda Trabzonspor kulübüne bir kayyım atanması gerekecektir.

Kısaca tanımlayacak olursak:

Hukuki anlamda belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimseye kayyum (kayyım) denmektedir..

Medeni Kanun 403. Madde kapsamında hukuki anlamda uygulaması ise şöyle: Kayyum da vasi gibi vesayet organlarından birisidir. Ancak vasi vesayet altındaki kimsenin hem kendisini gözetlemek, hem de mal varlığını yönetmek ve hukuki işlemlerde onu temsil etmek üzere atandığı halde, kayyum sadece belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için görevlendirilir.

Kayyum atanmasıyla ilgili olara Türk Ticaret Kanunu'nda bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak Türk Medeni Kanunu 427. Maddede hangi hallerde kayyum ataması yapılacağı açıkça belirtilmiştir bu bağlamda 427. Maddenin 4. bendinde yer alan: "Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa" ibareye dayanarak Trabzonspor kulübüne kayyum ataması gerçekleştirilebilecektir. Organ eksikliği TTK m. 435 çerçevesinde bir fesih nedenidir. Bu konuda hukuki olarak çeşitli olasıklar düşünülebilir. 

Kulübe kayyım tayin edilebilmesi için sulh hukuk mahkemesine başvuruda bulunmak icap edecektir. Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dernek merkezinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinden kayyım atanmasını her Trabzonspor kulübü üyesi isteyebilecektir. Mahkemede bir hafta içinde, öncelikle dernek üyeleri arasından görevden uzaklaştırılanların sayısı kadar kayyım atanmasına karar verecektir.

Önümüzdeki günlerde hukuki açıdan davanın seyri bu şekilde gelişecektir.