Fenerbahçe karşısında alınan 3-0’lık mağlubiyetin
değerlendirmesini birçok kişi yaptı. Kimi hatayı tercihlerde, kimi yönetimde,
kimisi hakemde buldu. Aslında kan değişiminin ardından yine de durdurulamayan
kötü gidişatın sebepleri bir değildi. Trabzonspor’un bulunduğu pozisyonun
faturasını o dönem yalnızca teknik direktöre kesenler, bugün kimi
eleştireceğini şaşırmış durumda.
Hakemle başlayalım… Bu arkadaşlar son maçlarda hakemler
tarafından Trabzonspor’un adeta doğrandığını iddia ediyor. Düzeltiyorum:
Trabzonspor sezon başından beri hakem hatalarıyla mücadele ediyor. Sanıldığı ya
da görülmeye başlandığı gibi son haftalarda yaşanan bir hadise değil bu.
Hocayla devam edelim… Oynanan kötü futbolun, puan
tablosundaki pozisyonun yükünü Tolunay Kafkas’ın sırtına yüklemek isteyenler
var. Haksızlık etmesinler. Aynı derede iki kere yıkanılmaz. Daha önce de tek
bir sorumlu arayıp suçluyu Şenol Güneş ilan edenler, Tolunay hocayı da şimdiden
harcamaya kalkmasın. Geliş şekli ve zamanı hala uygun olmasa da, Tolunay
Kafkas’ın kredisi bu kadar kolay bitmez…
Yönetimle bitirelim… İki sene öncesinin şampiyon kadrosunu
yavaş yavaş eriten, yeni transferlerin maliyet-verim hesabı yapıldığında ciddi
bir zarar tablosuyla karşımıza çıkan, kulübün geri dönüşümsüz borcunu ayyuka
çıkaran, futbolcu enflasyonunun önüne geçemeyen, şikeyle mücadele sürecinin en
kritik anlarında çok ciddi hatalar yapan, 2011’in ikinci yarısından bu yana
olumlu - olumsuz icraatları karşılaştırıldığında sınıfta kalan Trabzonspor
yönetimi bugünün birinci sorumlusudur.
Maç için ben de İstanbul’dan Trabzon’a gidenler
arasındaydım. Yaptığımız görüşmelerde kulüpteki işleyişe ve Şenol Güneş’in
ayrılışına dair edindiğimiz gayri resmî bazı bilgiler yeterince canımızı
sıkmaya yetti. Şehrin enerjisini de oldukça düşük buldum. Maratondan yönetime
yükselen tepkiyi, henüz iki ay önce başkanı istifaya davet eden grubun bastırma
çabası da şehirde değişen güç dengelerini ve hesapları ortaya döker
nitelikteydi. Benim bildiğim taraftarlar yönetimlere hizmetleri oranında destek
verirler. Son iki ayda yönetimin hizmet noktasında ne gibi iyileştirici bir
hamle yaptığını ve bu kısım taraftarın 180 derece dönüşüne sebep olduğunu merak
ediyorum. Buradan da kendilerine sormuş olalım…
Velhasıl, işler iyi gitmiyor. Tespit yapmakta aciz
kalıyoruz. Bir tane suçlu yok. Küme düşme potasının 6 puan üzerindeki
Trabzonspor’un durumundan herkes üzerine düşen kadarını almalı,
sorumluluklarını ne oranda yerine getirdiğini sorgulamalıdır.
Not: Başkan Sadri Şener Şike Çalıştayı’na katılan FIFA
yetkililerinden özel görüşme için randevu aldıklarını söylemişti. Üzerinden iki
haftadan fazla süre geçti. Hala bekliyoruz.
Gamze BAL
gbal@bordomavi.net