"Doğan Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı panele konuşmacı olarak Trabzonspor Genel Müdür Yardımcısı Bahar Divrik, Talu Tekstil Genel Müdürü ve İHKİP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Gültepe ile bordomavi.net üyesi grafik-tasarımcı Ali Fuat Saruhan katıldı. Milliyet gazetesi yazarı Aksal Yavuz ve 61 Medya yazarı Serdar Şenel de dinleyiciler arasında yerlerini aldılar.

Panelistler konularına hâkim bir görüntü sergilerken, samimi açıklamalar yapmaktan kaçınmadılar ve soru-cevap kısmında gelen sorulara ayrıntılı cevaplar verdiler.

İlk olarak söz verilen Mustafa Gültepe slayt aracılığıyla bir sunum yaptı. Kurumsal etkileşimle ilgili genel bilgi veren Gültepe daha sonra konuyu Trabzonspor üzerinden anlatmaya devam etti. Takımın gol atma sürecini pazarlama-satış sürecine benzeten tecrübeli iş adamı, “pazarlama golü hazırlamak, satış da atmaktır” dedi ve Ts-Club mağazalarıyla ilgili yaptığı bir araştırmanın sonuçlarıyla devam etti. “Ts-Club Türkiye’nin ikinci ve üçüncü büyük şehirlerinde yok. Mağazalar dışında internet sitesi ve satış TIR’ıyla satış yapılıyor. Rakiplerimiz olan diğer spor kulüplerinin çok daha fazla mağazaları var ve onlarda rakamlar yukarı giderken Ts-Club’da aşağı doğru gidiyor. Twitter üzerinden yaptığımız “Ts-Club’dan memnun musunuz?” konulu bir ankette de yüzde 83 oranında “memnun değiliz” sonucu çıktı. Yapılan yorumlar ise fiyatların yüksek, kalitenin çok düşük olduğu yönünde.”

İkinci olarak mikrofona gelen Bahar Divrik özetle şu açıklamalarda bulundu:

2013’ten sonra durum vahim

“Trabzon’la alakam yok, profesyonel yöneticiyim. Kısa bir süre önce göreve başladım. Yapının sıkıntılı olduğunu biliyordum ama bu kadar kötü olacağını beklemiyordum. Durum vahim. Koleksiyon sıkıntılı, mağazalar perişan. Aralık ayı sevkiyatı hâlâ yapılmamış. Hâlbuki büyük firmalarda yaz sevkiyatı Ocak’ta, kış sevkiyatı da Temmuz’da başlar. Geçmişe baktığımızda Ts-Club bazında 2010 ve 2011’de durum fena değil, ancak 2013’ten sonra her şey darmadağın olmuş. Bu durumda ya toparlayacaklar ya da kapatacaklar. Hemen işe koyulduk ve en kısa zamanda toparlamaya çalışacağız. Mağazaların tamamen değişmesi ve ekiplerin eğitilmesiyle ancak düzelir. Ts-Club’ı diğer kulüplerin markalarıyla karşılaştırmak yanıltıcıdır. Üç büyük kulübün rakamlarına ulaşmasını bekleyemezsiniz. Onların her yerde ve yoğun olarak taraftarı var.   Ürünler hem kalitesiz hem de pahalı. Sorduğum zaman “taraftar bunu istiyor” diyorlar. Taraftar istiyor diye bir kriter olamaz. Günlük hayatta kullanılacak ürünler yok.

En fazla çocuk ürünleri talep ediliyor ama…

Anladığım kadarıyla Trabzonspor taraftarı daha çok çocukları için ürün istiyor, özellikle uzun süredir şampiyonluktan uzak kalındığı için çocuklarını kaybedeceklerinden tedirgin oluyorlar. Fakat çocuklar için sadece pijama var. Dolayısıyla çocuklara yönelik bir koleksiyon hazırlanması gerekiyor. İstanbul ve Ankara’da yeni mağazalar açacağız. Bakırköy şubemiz de gelecek hafta yeniden düzenlenmiş olarak açılıyor. Önümüzdeki aylardan itibaren düzelmeyi fark edeceksiniz. Ben iş başına geldiğimde satışlarda yüzde 50 artış sözü verdim. Fakat tekrar söylüyorum, mağaza açmak kolaydır. Ancak ürünlerde ve ekiplerde düzelme olmadan açmanın bir anlamı yoktur” dedi.

Saha sonuçları sanıldığı kadar etkilemiyor

Bahar Divrik, bayilerin son derece yetersiz olduklarını ancak onlara üvey evlat muamelesi yapıldığını gördüğünü, kusurun tamamının bayilere yüklenmemesi gerektiğini, onlara bir şans daha verilmemesinin haksızlık olacağını söyledi. Trabzonspor müdür yardımcısı, saha sonuçlarının satışları çok etkilediği görüşünün de gerçeği yansıtmadığını açıkladı. “Yapılan bir araştırmaya göre saha sonuçları diğer büyük kulüplerde yüzde 25, Trabzonspor’da yüzde 30 oranında yansıyor. Geri kalan yüzde 70 Ts-Club’ların sorumluluğunda, ancak onlar saha sonuçlarına sığınma kolaycılığını seçmişler” dedi

Ali Fuat Saruhan da slayt eşliğinde sunumunu yapmayı tercih etti.   Saruhan’ın açıklamaları da özetle şöyle:

Arsenal gibi olabiliriz

“Trabzonspor geçmişte kendi çalışmalarında logosunu yanlış kullanan bir kulüptü. Kendi futbolcularının taraftara korsan ürün formalar gönderdiği oldu. Eğer gerekli üretim ve denetimi yapmazsanız birileri o boşluğu doldurur. Kurumsal kimlik bir kulüp için çok önemlidir. Mesela Barcelona ürünlerinde beyaz rengi göremezsiniz. Çünkü Kraliyet’in ve rakip kulüp Real Madrid’in rengidir. Aynı şekilde Fenerbahçe’nin ürünlerinde de kırmızı rengin kullanımı yasaktır, çünkü kazara yanına sarı renk gelirse Galatasaray’ı çağrıştıracaktır. Biz marka konumlandırmasında çok şanslıyız, çünkü renklerimiz çok kullanılan renkler değildir. Onlardan sayısız çeşitleme üretebilir ve ürün tasarlayabiliriz” diyen Saruhan, daha sonra kurumsal kimlik konusuyla ilgili Türkiye’den ve dünyadan çarpıcı örnekler verdi. Ayrıca Trabzonspor’un vereceği mesajların esprili ve eğlenceli bir temaya sahip olması gerektiğini ifade ederek, “neden bir Arsenal gibi olmayalım?” diye ilginç bir fikir ortaya attı.

Hekimoğlu’nu tercih ettim, çünkü…

Soru-cevap bölümünde panelistlere yöneltilen başlıca sorulardan biri Mustafa Gültepe’ye geldi. Konuşmaları esnasında 2013 kongresinde Metin Atasoy’un listesinde bulunduğunu hatırlatan Gültepe’ye son kongrede neden Muharrem Usta’nın listesini değil de Celil Hekimoğlu’nun listesini tercih ettiği sorulduğunda şu cevabı verdi: “Celil bey beni doğrudan kendisi aradı, Muharrem bey ise aracıyla bana ulaştı. Ayrıca Celil beyin listesini daha branşlaşmış ve görevlere göre isimler seçilmiş gibi gördüm. Muharrem beyin listesi kazanmaya yönelik toplama gibiydi. Bir de Celil beyle sektörel yakınlığımızdan dolayı daha rahat çalışabileceğimizi düşündüm”

Trabzonlu değilim, arkamda da kimse yok

Bir diğer soru, bütün panel boyunca sorunları açık sözlülükle ortaya koyan ve uygulayacakları çözümleri açıklayan Bahar Divrik’e yöneltildi ve “iyi güzel anlatıyorsunuz ama Trabzon’un yapısını tam olarak bilmiyorsunuz. Önünüze çok engeller çıkarılacak. Bu engelleri nasıl aşmayı düşünüyorsunuz?” denildi. Divrik’in cevabı yine açık sözlüydü. “Trabzonlu değilim, arkamda kimse yok. İş ilanını gördüm, başvurdum ve Genel Müdür Sinan Zengin bey tarafından işe alındım. Kendi alanımda başarılı olduğumu düşünüyorum ve ekip çalışmasıyla birlikte bu işi de başaracağız. Benden rahatsızlık duyanlar olabilir, ancak ben Başkan Muharrem bey ve Genel Müdür Sinan beyin beni sonuna kadar desteklediklerini biliyorum”

Karadeniz Manşet"