Basketbola Dönüş
27.03.2017 Yönetim Kurulu üyemiz Oğuz Zeytin, galip geldiğimiz TOFAŞ maçını değerlendirdi...
İBB deplasmanındaki karaktersiz oyun ve BEST Balıkesir maçının son çeyreğindeki akıl tutulması sonrası Bursa’da basketbola dönüşü yaşadık. TOFAŞ’ta oyun kurucu pozisyonunda Micic ve Barış Ermiş’in olmaması takımımız için büyük avantajdı. Yine de çoğumuzun aklındaki soru şuydu: Staff ve oyuncular bugün oynamak istiyor mu?
Evet, bir takım için sezon içinde yaşanabilecek en büyük sorun budur. Maddi sorunlar, sakatlıklar, kadro yetersizliği bir şekilde aşılabilir. Darüşşafaka Doğuş maçının ikinci yarısında bunu gösterdik. Ancak profesyonellikten uzak tavırların çaresi olmuyor. Kadji’nin takımdan gönderilme kararı ve birkaç gün içinde hiçbir şey yaşanmamışçasına geri dönmesi işte o çaresizliğin göstergesi. Bu noktadan hareketle, Kadji ya da diğerleri önümüzdeki maçlarda tekrar oynamak istememesi ihtimal dahilinde. Böylesine bir disiplinsizlikle nereye kadar gidileceği elbette meçhul.
Cumartesi gününe dönersek… Maçın başında TOFAŞ yukarıda bahsettiğim oyun kurucu eksikliğini hissetti. Bazarevich maça üç gardla başlayınca oyunun ibresi bizi gösteriyordu. Ancak bir türlü yay gerisinden skor bulamadık (Hardy son iki haftada 0/7 attı). İkinci çeyrekte oyunun temposunu yükselterek öne geçtik.
Eski oyuncumuz Ivanov’un Moody’nin turnikesini bloklaması, Lee’nin penetreyle pota altına inip Guti’ye boş turnike koridoru açması fakat Guti’nin bitirememesi ve devre sonunda Hardy’nin haftalardır beklediğimiz bire bir oyununu bitirmesi bu devrenin akılda kalan anlarıydı.
Üçüncü çeyreğe Orhun Ene, Muhsin’i beş numarada kullanarak başladı. Dusan’a üstünlük kuran Muhsin TOFAŞ’ı maçta tuttu. Çeyreğin bitimine dört dakika kala Bazarevich’ten Ozan hamlesi geldi. Bu dakikadan sonra savunma sertliğimiz yükseldi. Önce Gutierrez, hemen ardından Wright ve bir pozisyon sonra Kadji’den bulduğumuz üçlüklerle farkı yavaş yavaş açtık. Bu üçlüklere karşı TOFAŞ alan savunmasına döndü. Direksiyonda Moody’nin olduğu bu bölümde hücumda organize olmadık, statik kaldık. Ve Moody’nin el üstü şutları dışında çözümümüz yoktu.
Ozan’ın kenardan getirdiği enerjiyle savunmada çaldığımız toplar ve ribaund hakimiyetimizle Gutierrez’in en iyi yaptığı şeyden faydalandık: Koşan oyuncuyu çabuk ilk pasla ödüllendirmek. Bu sayede fast break sayıları bulduk. Son dakikalarda Erol Can ve Moody’nin basit top kayıplarıyla fark 17’den 10’a indi. Bir Trabzonspor klasiği haline gelen bu top kayıplarına engel olmak gerek. Buna sezonun en iyi asist/top kaybı oranıyla (2,3) maçı tamamladık. Ve ilk defa top çalma verimiz, top kayıplarından fazlaydı (11 top çalma, 10 top kaybı).
Gaziantep, BEST, Yeşilgiresun, İBB ve Büyükçekmece’nin kaybettiği haftada kazanarak geçen hafta gündeme gelen “düşme” endişesinden bir ölçüde uzaklaşıldı. Şimdi evimizde Banvit ile karşılaşacağız. Banvit, çarşamba akşamı Almanya’da Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali rövanş maçı için MHP Ludwigsburg ile oynayacak. Kadji ve arkadaşları “oynamak isterse” yenilmeyecek takım yok!
Oğuz Zeytin
Etiketler: