Bugün Değilse Ne Zaman?
19.03.2013 Trabzonspor için bugün değilse ne zaman? Unutma Trabzonspor taraftarı sen
arkasında olmazsan hiç kimse arkasında ve yanında olmaz
Trabzonspor'un...
Bir Alman olsam kesinlikle Borussia Dortmund taraftarı olurdum diyerek söze
başlamak istiyorum. O taraftardaki tutku ve bağlılık genel olarak Almanya'daki
diğer takımlarda da var. Ama Borussia Dortmund taraftarı futbol kavgasını
Trabzonspor gibi kavramış görünüyor.
B. Dortmund son dönemin en
sistematik takımlarından birisi oldu. Günümüz Barcelona'sının tiki-taka pas
sistemiyle futbol sahalarını forse ettiği dönemde, B. Dortmund'un disiplin-hız
ve teknik üçgeni Jürgen Klopp ustalığıyla harmanlanıp servis edilip, izlenilmesi
gereken takımların başında yerini aldı.
Tarihi hep parlak dönemlere ev
sahipliği yapmadı bu Alman takımının... Çok kötü dönemlerden geçti, çok kötü
futbol oynadığı zamanlar oldu ve ligi son on yıl içerisinde 10. sıranın
gerisinde bitirdikleri oldu. Fakat, hiçbir zaman boş tribünlere oynamadılar. O
ateşli taraftar bu takımı hiçbir zaman yalnız
bırakmadı.
*
Trabzonspor, iyisiyle kötüsüyle, sevabıyla günahıyla,
hatalarıyla doğrularıyla çok kötü bir sezon geçiriyor. Son on yıla bakacak
olursak belki de en kötü futbolu oynayan, sistemi olmayan, mücadele etmekten
çekinen, korkak ve isteksiz bir Trabzonspor izliyoruz. Şenol Güneş'in gidişinden
sonra yerine gelen Tolunay Kafkas'ın hırsında da bir kırılma var. Ateş ve barut
teorisi taraftarı heyecanlandırsa da, futbol takımının sahadaki görüntüsü
taraftarın gelecek için umutlarını arttırmaktan ziyade, ligin bir an önce
bitmesi ve ligi en iyi yerde bitirme arzusuna yerini bıraktı.
Borussia
Dortmund da bir dönem böyle kötüydü. Hem de çok kötü oynuyordu. Bir sihirli
değnek ve bir yapılanma oldu. Sonra şu an hayranlık duyulan hale geldi. Alt
yapıdan futbolcular ile imrenilesi ve kontrol edilmesi güç bir takıma
dönüştüler.
Şimdi yazının buraya kadar olan kısmını okuyanlar Borussia
Dortmund ile Trabzonspor'u mu kıyaslıyoruz? diye düşüneceklerdir. Ki, bende
böyle bir yazı okusam aynı şeyi düşünürdüm. Ama öyle bir durum söz konusu değil,
belirtmem gerekiyor.
Borussia Dortmund en kötü olduğu dönemde bile boş
tribünlere oynamadı. Signal Iduna Park'a giden taraftarlar Borussia Dortmund
kaybetse bile "bunlardan cacık olmaz, bir daha izlersem ne olayım" demedi.
Ertesi hafta yine o stadı doldurdu. Yine kaybettiler, yine
doldurdular.
Trabzonspor gerçekten çok kötü futbol oynuyor. Sahada
taraftarın içini ferahlatan, güvenini tam olarak kazanmış ve oynadığı süre
içerisinde şapkadan tavşan çıkarabilecek futbolcu-lar da yok. İzlenilmesi büyük
bir ızdırap olan hiçbir umut vermeyen bir takım hüviyetinde olabilir
Trabzonspor, olsun... Borussia Dortmund da olmuştu.Arjantin'de River Plate de
olmuştu. İngiltere'de Newcaustle United da oldu. Ama öksüz kalmış stadyumlarda
oynamadı.
Avni Aker sadece Trabzonspor zafere koşarken dolmamalı, her maç
aynı coşkuya ev sahipliği yapmalıdır. Trabzonspor varsın Şenol'lu, Dozer
Cemil'li, Dobi Hasan'lı, Ali Kemal'li kadro gibi oynayamasın, varsın rakip Avni
Aker'de korner kullanıyor olsun...
Şampiyonlar ligi finalinde Milan
takımı İstanbul'da Liverpool'a karşı 3-0 öndeydi. İlk yarı bu sonuçla bitmişti.
Bütün otoriteler Milan'ı şampiyon ilan etmişti. Liverpool takımı ikinci yarı
sahaya çıkarken Atatürk Olimpiyat stadında bir çığlık kopuyordu. "You will never
walk alone"... Liverpool taraftarı bir yandan gözyaşı dökerken diğer yandan
"Asla yalnız yürümeyeceksin" diye haykırıyordu. Maç döndü, Liverpool şampiyonlar
ligi şampiyonu oldu. Neden mi anlattım? Çünkü Trabzonspor var olduğu sürece asla
yalnız yürümeyecek!
*
Trabzonspor için bugün değilse ne zaman?
Unutma Trabzonspor taraftarı sen arkasında olmazsan hiç kimse arkasında ve
yanında olmaz Trabzonspor'un...
İlhan Özmen
iozmen@bordomavi.net 
Etiketler: