Kısır Döngü
20.09.2017 Doğan Şahin yazdı...
Son günlerde kaybedilen puanların da etkisiyle Trabzonspor'da hoca
tartışmaları ayyuka çıktı. Bunda yerel medyanın eleştiri ateşini
harlaması ve dedikodu kazanının erkenden kaynamaya başlamasının büyük
rolü oldu. Tabii hocanın da diziliş ve oyuna müdahalede yapmış olduğu
hataların da buna zemin oluşturduğu söylenebilir.
Tüm bu olanlara sakin bir gözle bakıldığında öncelikle hocayı
değil, zihniyetimizi değiştirmemiz gerektiği görülecektir. Son
yıllarda her yeni gelen hocanın ilk birkaç hafta görece başarılı
göründüğü hepimizin malumu olmakla birlikte zihniyet değişmediği sürece
eski tas, eski hamam istikrarsız bir yapıya tekrar bürüneceğimiz gerçeği
de herkesin aklının bir köşesinde yer etmelidir.
Elimizdeki oyunculardan yeni hocayı yadırgayanlar, anlaşamayanlar, hocanın anlaşamadıkları, benimsemedikleri çıkacaktır...
Yeni hocanın kaprisleri, yetersizlikleri bunlara eklenecektir...
Ve transfer sezonu sil baştan yeni transferler...
Ama işin kötü yanı borç batağı içerisindeyken bunların yapılacak olması!
Son yıllarda ilk defa bu kadar iyi bir kadro kalitesi ve
genişliği yakalanmışken tek gereken şeyin biraz zaman olduğunu
düşünüyorum.
Hoca antrenman teknikleri açısından üst düzeyde. Bireysel bazda
her oyuncu takip ediliyor. Bunun için her türlü teknolojik altyapı
kullanılıyor ve sonuçlar analiz edilip, iyileştirmeler yapılıyor. Bu
sayede sakatlık riski de minimuma iniyor. Otorite, karizma ve bireysel
kalite anlamında da hoca Türkiye liginin üzerinde bir seviyede. Ancak
hocanın en büyük eksikliği olarak oyun içi müdahalelerde tutuk kalması
göze çarpıyor.
Hocanın elindeki kadronun hazırlık döneminin sonuna doğru ve hatta lig
başladıktan sonra oluştuğu gerçeğini de kimse yadsıyamaz.
Yine de hocanın yanında kendisini başarısıyla ispatlamış Kemal
Özdeş gibi anlaşabileceği ve uyum içerisinde çalışabileceği, tecrübeli
bir yardımcısı olsaydı şuanda belki de bu değişikliği konuşuyor
olmazdık. Farkı yaratacak olan şeyin sahada hocanın yanında ona cesaret
verebilecek bir profesyonel katkısı olduğunu düşünüyorum.
Eleştiri her zaman için mevcut hoca, oyuncu ve yöneticilerin
kendilerini geliştirmeleri için gerekli bir unsurdur. Ancak yapıcı
olması kaydıyla! Bu tarz yapıcı eleştirilere de hak vermek gerekir
ancak üslup bu noktada çok önemlidir. İstifaya davet etmek veya hocayı
sezon ortasında değiştirmek akılcı bir çözüm değildir.
Antrenmanlar konusunda yeterli olan ancak sahada olup biteni
iyi okuyabilen bir hocanın etrafını dünyanın en iyi kondisyoner ve
antrenörleri ile donatırsanız belki onu dünyanın en iyi teknik direktörü
haline getirebilirsiniz ancak maç içinde oyuna müdahale gücü veya
motivasyonu düşük bir teknik adamı maç dışında takımı ne kadar iyi
antrene ederse etsin dünyanın en başarılı teknik direktörü haline
getiremezsiniz...
Bu açıdan düşünülürse taktisyen bir hoca bulup yanını sağlam
hocalarla doldurmak en mantıklısı olacaktır ancak bunun zamanı sezon
ortası olmamalıdır. Çünkü onun da kredisi sabırsızlık nedeniyle birkaç
hafta sonunda tükenecektir. Ayrıca bu şekilde bir tercih
kullanılacağına olan inancın dayanağı nedir?
Bu aşamada sağduyulu olup, iyi ya da kötü hocamıza inanmamız ve
onu gelişmeye ve etrafını en iyi profesyonellerle doldurmasına teşvik
etmemiz gerekiyor.
Profil olarak üst düzey bir hocaya sahibiz ve değerini ancak
gidince anlarız ki bu sebepledir hep giden hocaların geri gelişleri.
Bir şeyleri eksik bıraktıklarını, onlara haksızlık yapıldığını
düşünürüz. Hocamızı lig maratonu sonrasında değerlendirmek ve ona telafi
şansı tanımak en doğru yöntem olacaktır.
Aynı şekilde elimizdeki futbolcu kadrosu da desteklenmeli ve aşağılamalarla yıpratılmayarak rahat bırakılmalıdır.
Hoca gittiği taktirde kaprissiz çok mükemmel bir Alman teknik
direktör gelmeyeceğine göre yerlinin yerlisi profilindeki hocalarla
kısır döngü devam edecektir. Bu söylem yerlinin yerlisi hocaların
başarısız olacağı anlamına gelmemelidir. Başarının yolu elbette ki
birçok yoldan geçer.
Ancak yerli hocaların kendilerini hem mesleki, hem de bireysel olarak ne kadar geliştirdikleri de ortadadır.
Tüm bu nedenlerle, sezon ortasında yeni teknik direktör arayışı
söylentilerine bir son verilmeli ve en iyiyi ararken, eldeki iyiden de
olunmamalıdır!
Etiketler: #DoğanŞahin #KöşeYazısı #ErsunYanal #Trabzonspor #KısırDöngü