05.04.2013 5 sayfa ayrılan takım İstanbul takımı, 1 sayfa ayrılan takım ise Trabzonspor'du. Trabzonspor sayfasına baktım kocaman reklamlar vardı.     İlhan Özmen'in yeni yazısı
Bir gün kendimi hiç tanımadığım iki insanın tartışması içerisinde buldum. Hararetli bir şekilde futbol tartışıyorlardı. Birisi diğerine gazeteyi uzatıp bak gör gazete bize kaç sayfa ayırmış, size kaç sayfa ayırmış diyordu. Gazeteye bende baktım. Adam haklıydı. Gazete tuttuğu takıma dolu dolu 5 sayfa ayırmışken, karşısındaki adamın tuttuğu takıma 1 sayfa ayırmıştı. Sonra tartışmaları daha fazla uzamadan bitti. 
*
5 sayfa ayrılan takım İstanbul takımı, 1 sayfa ayrılan takım ise Trabzonspor'du. Trabzonspor sayfasına baktım kocaman reklamlar vardı. 
Taraflı haber anlayışı ve yandaş olma zihniyeti Türk futboluna şimdiye kadar ne kazandırdı? Kulüplerin avukatlığını yapmak, taraftarları birbirine karşı düşman etmek için provokatif haberler yapıp daha sonra meydana gelen tribün olaylarını terör etiketi ile insanlara yansıtmak Türk futboluna ne katmıştır? 
Bugün taraflı tarafsız her kesimin gözünün önünde yapılmış bir şikenin üzerinin nasıl örtüldüğünü hep beraber görüyoruz. Transfer dönemleri yalan yanlış haberler ile tiraj arttırma düşüncesiyle beslenen medya kuruluşları nasıl olur da böylesi ahlak dışı bir olaya Fransız kalabilir? Bu soruları yöneltmeden önce Trabzon'da hizmet veren yerel basını da gözardı etmemek gerekiyor. Çünkü süreç boyunca hiçbir eylem, girişim vb. bir manevra göstermediler. Saha sonuçlarını yazdılar. Kim nerede nasıl oynar, hangi hoca ne yapar, yönetim ne yapıyor. Hep bunları yazdılar ve insanlar 'okumaya okumaya' şikeyi maalesef unutacak duruma geldiler.
Okuma kültürünün hep az olduğundan dem vurulan Türkiye'de, gazete tirajlarının bu kadar yüksek olmasının sebebi nedir? Kitap okumaktan haz almayan bir insan yalan yanlış haber yapan bir gazeteyi neden okur? 
Avrupa basınında Türk futbolu ile alakalı çıkan haberleri işlerine göre alıp manşetlerden veren gazeteler neden Avrupa basınında şike ile alakalı çıkan haberlere duyarsız kalıyorlar? Bunları sorgulamak hiç Trabzonspor taraftarının ya da Türk insanının aklına geliyor mu? 
Basının şikeyi unutturmak için tek satır yazmaması, medya kuruluşlarının spor programlarında konu ile ilgili olarak tek kelime etmemeleri biz Trabzonspor taraftarında yılgınlık meydana getiriyor. Trabzonspor yönetimi de bu duruma tepkisiz kalınca taraftarın mücadele azmini yavaşlatıyor. Türkiye'de basın istediği kadar görmezden gelmeye devam etsin, konunun üzerini kapatamayacaklar. Ayrıca kalemini siyasi konulara silah gibi kullanan yazarların, tepeden tırnağa siyasete bulamış olan futbol hakkında tek kelime yazmamaları ise çok manidardır. 
Ben şahsen ne ulusal medya ne de yerel basından hiçbir gazeteyi, yazarı takip etmiyorum. Bunun en başlıca sebebi insanların salak yerine konuluyor olmasıdır. Eli kalem tutan herkesin, blog oluşturmayı bilen herkesin yazarlık deneyimini tattığı Türkiye'de yazar olmak, okur olmaktan daha kolaydır.
Samuel Johnson'ın bir sözü var   yazana zorluk vermeyen bir yazı, okuyana da zevk vermez. Türkiye'de basın maç skoruna göre kalem oynatmaya devam etsin, bizler de Türk futbolunun iki adım ileri atmasını beklemeye devam edelim.