Bugün 22 Nisan... Mustafa Çelik'in ikinci ölüm yıl dönümü. 
Kader mi diyeceksiniz yoksa bir tesadüf mü bilmem ama tam iki sene önce
Trabzonspor’un emeğinin bir kusmuk halinde yeşil saha zeminine bırakıldığı, 61
yaşındaki Mustafa abinin kalbinin durduğu, şikecilerin telefonlarda keyifle
“Lig bizim için bitti” dediği o gün iki sene sonra tekrarlanıyor. Biz yine bir
Eskişehir maçını aynı gün ve saatte yaşayacağız. 
Bu kez Mustafa abi yok. 
Bülent Uygun başka bir takımın başında eylemlerini sürdürüyor. Ümit Karan Survivor’da bir başka şike savunucusunun koltukları altında güneşleniyor. Sezer Öztürk Fenerbahçe’sinde. Midesi bozuk Doğa Gençlerbirliği’nde. O gecenin başkahramanı Ali Kıratlı kayıplarda. Aziz Yıldırım hala başkan. Şekip Mosturoğlu ve özellikle Eskişehir maçıyla ilgilenen İlhan Ekşioğlu ekranlardan uzak bir şekilde hayatlarını idame ettiriyor, işlerini sürdürüyor. Hakem Bülent Yıldırım hala düdük çalıyor. 
Herkes yerinde. 
Herkes yaşıyor. 
Mustafa abi yok…
Türkiye'de şike sadece bir hırsızlık değil, aynı zamanda cinayettir de! Katiller hala aramızda...
O "27 sene sonra yine şampiyon olamayacağız" diyerek aramızdan ayrılırken, diğer yanda şike hesabını yapanların yakasındadır elimiz!
Peşlerindeyiz... 
Bir kez daha başımız sağ olsun.
Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin.