04.02.2014 Türkiye Yolsuzluk Karşıtı Platformu, futbol dünyasının yönetim merkezi olan İsviçre’nin önde gelen yayın organlarından Le Temps gazetesinde UEFA ve FIFA’ya çağrıda bulunan bir ilan yayınladı.
UEFA ve CAS tarafından şike yaptığı gerekçesiyle suçlu bulunan ve Avrupa Kupalarından men edilen fenerbahçe, bildiğiniz üzere Yargıtay kararı ile de suçlu bulundu ve sportif yargılamadan sonra adli yargılama da böylece tamamlanmış oldu. Kulüplerin şike suçları sabit görülmesine karşın TFF, daha önce de belirttiği üzere, sportif yargılamayı tamamladığını ve Yargıtay kararı ne olursa olsun şike kararını değiştirmeyeceğini yineledi. Bu noktada Türkiye’de yaşanan bu hukuksuzluğu UEFA nezdinde dillendirmek ve UEFA’nın harekete geçmesini sağlamak en elzem adım olarak kendini gösterdi.
Bu doğrultuda, futbol otoritelerini uyaran ve bir an önce Türkiye’deki hukuksuzluğa son vermelerini isteyen kritik bir çalışma gerçekleştirildi. Türkiye Yolsuzluk Karşıtı Platformu, futbol dünyasının yönetim merkezi olan İsviçre’nin önde gelen yayın organlarından Le Temps gazetesinde UEFA ve FIFA’ya çağrıda bulunan bir ilan yayınladı. Siyah zemin üzerine beyaz puntolarla yayınlanan ilanda şu ifadeler yer aldı: 
“Sayın UEFA Yetkilileri, Sayın FIFA Yetkilileri,
CAS şöyle demektedir: “UEFA, Fenerbahçe’yi şikeden dolayı iki sezon için UEFA kulüp turnuvalarına katılmaktan men etmiştir.”. Fakat Yargıtay, UEFA ve CAS cezalarına rağmen, TFF herhangi bir yaptırım uygulamamıştır. Futbol ailesi hem UEFA hem de FIFA’dan tüzüklerinin, disiplin talimatlarının ve “Şikeye karşı sıfır tolerans ilkesinin” gereklerini yapmalarını beklemektedir.
Türkiye Yolsuzluk Karşıtı Platformu”
İlanın orijinal metni ise şu şekilde: 
Türkiye'deki hukuksuzluğa ayna tutan bu çalışma sonrası bizler de daha önce defaatle tekrar ettiğimiz üzere hatırlatmak isteriz ki  
Trabzonspor taraftarları olarak mücadelemiz, yandaş medyanın ve futbolun kirli yüzlerinin kamuoyuna yansıtmaya çalıştığı gibi basit bir kupa mücadelesi değildir. 
Bu, mağdur edilmiş ve hırpalanmış bir kitlenin haklı adalet mücadelesidir. 
Belli kesimlerce maksatlı ve sistematik bir biçimde itibarsızlaştırma çalışmaları yürütülmesine karşın, bizler inandığımız bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 
Yeniden ve çok daha gür bir biçimde haykırıyoruz: