Türkiye'de Sistemin Futbol Şovenizmi ve Vatan Haini Trabzonsporlular
20.03.2016 Uğur Sadıkoğlu nun Kaleminden
Tarih 07.12.2011... 
  Saat 21:45'te Trabzonspor tarihinde ilk defa, şikeyle ve teşvikle şampiyonluğunu gaspeden Fenerbahçe'nin yerine katıldığı Şampiyonlar Liginde gruplardaki son maçını oynayacak. B grubunda Son maçlar öncesinde Inter 10 puanla lider Trabzonspor 6 puanla ikinci Lille ve CSKA 5'er puanla sırasıyla üç ve dördüncü sıralarda. Üstelik Rus temsilcisi CSKA, Inter deplasmanına gidiyor Trabzonspor'un Fransa'dan alacağı bir beraberlik CSKA'nın Inter deplasmanında 3 puan çıkaramadığı her sonuçta Trabzonspor'u gruptan çıkarıyor.
  Fakat o dönem 3 Temmuz şike skandalı yüzünden bir ay rötarlı başlayan Süper Ligimizde güzide Federasyonumuz tarafından alınan kararla müsabakalar hafta aralarına yayılmaya başlamış ve Trabzonspor'un Çarşamba akşamı oynayacağı Lille müsabakasından sadece 2 saat önce Galatasaray - Fenerbahçe müsabakasını oynatmaya karar veriyor. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Liginde 0 yazıyla sıfır çektiği dönemde dahi halkı adeta milli mücadele edasıyla birlik ve beraberliğe davet eden Türkiye Futbol Federasyonu Trabzonspor'u adeta yok sayarak böyle alçakça bir karara imza atıyordu. Ertesi gün gazeteler Trabzonspor'a sadece yarım sayfa ayırırken ülkemizin ismini şike sayesinde tüm dünyaya duyurmuş olan Fenerbahçe'nin Galatasaray ile oynadığı müsabakayı manşetlerden ara sayfalardan hatta gazete eklerinden oyuncuların boş ve dolu ağırlıklarına kadar inceledikleri analizlerle veriyorlar.
Trabzonspor'un kavgası bu kadar basit olsaydı keşke. Geçtiğimiz Perşembe günü elinden gelse İstiklal Mahkemelerini kurup Trabzonsporluları infaz etmeye hazır bir güruh vardı Türkiye'de. Sorgulamaktan uzak, gerçeklerden kopuk gösterileni dayatılanı koşulsuz şartsız kabul eden kitle Braga'nın almış olduğu anlı şanlı galibiyete sevinmemizi hazmedememiş olsa gerek. 
Braga her gol attığında sevindik hatta havalara uçtuk çünkü Trabzonsporluyduk evet biraz haindik belki. Mustafa abi geldi yine aklımıza düştü bağrımıza. 2011 yılında Aziz Yıldırım'ın, yerel ve ulusal mahkemeler tarafından Trabzonspor aleyhine teşvik primi verdiği tescillenen Eskişehirspor maçının akabinde "bizi yine şampiyon yapmayacaklar hanım" deyip kocaman tertemiz yüreğiyle birlikte Dozer Cemil'in yanına giden Mustafa abimizi düşündük. Sonra Ivan Bebek adında Hırvat bir yiğit çıktı Portekiz'de meydana adeta sahada bir gladyatör gibi davranıp doğrama işine girişmişti Bebek, Fenerbahçelileri çıldırtıyordu hem ekran başında hem saha içinde Fenerbahçe'nin Türkiye'de Anadolu takımlarına yıllardır sistemli şekilde hakemler ve Federasyon eliyle uyguladığı katliamı sadece 90 dakikalığına fiiliyata geçirdi usta hakem Ivan Bebek adeta beni MHK başkanı yapın dercesine Yıldırım Demirören'e mesaj veriyordu ülkemize. Tüm bunlar olurken Türkiye'de geçtiğimiz Perşembe akşam vatan haini ilan edilen kitle adeta derin bir oh çekiyordu başta Trabzonsporlular olmak üzere, Türkiye'de el bebek gül bebek oynamadan maç kazanan penaltısız maç bitirmeyen, rakibinin 11 kişi maç tamamladığında başarılı sayıldığı bir takıma Hırvat hakem tarafından neler yapılıyordu öyle. 
Bitmez arkadaş bu Trabzonsporluların çilesi bitmez. Anlatmakla bitmez. Şike sürecinde sadece tarafsız ve adil bir karar bekleyen Trabzonsporluları bir kalemde çizen başta Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli tarafından açık şekilde tüm siyasi parti mensuplarından, yalaka yalama taraflı ve tarafsız tüm basın yayın organlarından destek gören bir takımı değil herhangi bir müsabakada desteklemek stadyumunun yanından geçer miydi vatan haini Trabzonsporlular? Değil Fenerbahçe'nizi tüm ayarlarıyla oynanan, yok sayılan, sistem ve ülke tarafından görmezden gelinen bir Trabzonsporlunun Türk Milli Takımını tutması mümkün olabilir mi? Haklının güçlü olduğu değil güçlünün haklı olduğu bir adil düzen yönetimi talep eden Trabzonsporlulara sırtını dönen insanlar hakkında hoş temennilerde bulunacak kadar bile alçalamıyoruz zira bizler sizin gibi ilkesiz ve omurgasız yaşayamıyoruz. 
Üstelik Trabzonsporlular ne bir şampiyonluk kaybettiğinde bu ülkenin polisine saldırdı, ne de şehrin merkezi bir bölgesinde bulunan bir benzin istasyonunu ateşe vererek binlerce insanın hayatını tehlikeye attı. Herşeye rağmen yaşadığımız, doğduğumuz, doyduğumuz topraklara saygımızı ve sevgimizi gösteriyoruz. 
Marka değerinin milli duyguların önüne geçtiği Türkiye'de vatan haini olmak Trabzonsporlulara bir şeref madalyasıdır belki de. 
Para para para... Futbolunda katili para, ülke futbolunun uçurumdan aşağıya doğru hızla çakılmasının sebebide para. Yeşil banknotların varlığı değil meselelerin müsebbibi esasında aranın kölesi olan gücün ve iktidarın önünde düğmelerini yutan karakter yoksunu insanların eseridir bugünler. Futbola bakıp ülke hakkında çıkarım yapmak için harika bir akşam yaşandı Perşembe gecesi adeta derince bir analiz yaptık çıkan neticenin ardından. Şovenist tutumunuza güldük geçtik yine en münasip yerlerimizden... 
Bu ülkenin vatanseverleri ise Trabzonspor, Rusya deplasmanına gittiğinde CSKA Tribünlerine Fenerbahçe formasıyla giren insan sürüleridir. Fransız olan İtalyan sosisi olan insanların vatansever olduğu yerde elbet biz vatan haini olacaktık ya ne olacaktık? Ezeli rakibinin Avrupa'da rakibi olan tüm takımların atkılarını, formalarını, bayraklarını Şükrü Saraçoğlu stadyumunda dalgalandıran Fenerbahçelilerin elinden vatanseverlik müessesesini alacak değiliz ya?! Kişisel egoları yüzünden Türk Basketbol Milli takımına oyuncu göndermeyen bir başkanımız olsaydı belki o zaman gerçek vatansever olabilirdik ya da münferit bir taraftar tepkisi yüzünden Türk Milli takımını en kritik döneminde yalnız bırakan bir kalecimiz olsaydı yılın vatanseveri ödülüne layık görülebilirdik. 
Canımızı aldınız, kanımızı aldınız, ayarlarımızla oynadınız... Basit bir oyun dediğimiz futbolu kullanarak kocaman bir şehrin genetiğini bozdunuz. Biliyoruz... Azınlıktayız sadece kendi camiamızda değil Türkiye'nin insan ve kişilik analizinde amma azız ama özüz. Doğruyu haykırıyoruz, gerçekleri söylüyoruz. Bu çirkin ve karanlık ağlarla örülmüş kokuşmuş sisteminizle kendi idarecilerimiz ne kadar basiretsiz olursa olsun biz önce insan sonra gerçek birer taraftarın yapması gerektiği şekilde sizinle sonuna kadar mücadele edecek ne kadar namussuzluk yaparsanız yapın hepsini suratınıza haykırmaya devam edeceğiz.Sizlere vatan haini Trabzonsporlular olarak naçizane tavsiyemiz futbolu vatan müessesesinin dışında tutmanız zira böyle bir perspektiften olayları değerlendirecek olursak en azılı terör örgütleriyle yarışacak kalibrelere sahipsiniz hepiniz. Hem şahıslar hem de kurumlar olarak bu çarkı döndüren tüm zevatlar en büyük vatanseverleridir bu ülkenin. 
Sistem tarafından aşağılık bir sistematik method uygulayarak en kudretli olduğu dönemlerde bile bir şekilde güçsüz ve çaresiz bırakılan ancak tüm bunlara karşı yıllardan beri onurlu bir kavga veren Trabzonspor'u yediniz, yine yiyeceksiniz bu yüzden yaptığınız ve yapacağınız haysiyetsizliklerle beraber sizler vatansever olmaya devam edin bizler hem EURO 2016'da hem de bundan sonra rakiplerimizin ülke sınırları dışında oynayacağı müsabakalarda vatan haini olmaya devam edeceğiz gururla. 
Onurla...
Siz de olmayan şerefle, haysiyetle, namusla vatan haini olmaya devam edeceğiz ısrarla.
Unutmadan Trabzonspor Lille ile Fransa'da 0-0 berabere kalıyor ve yoluna UEFA kupasında devam ediyor. CSKA ise Milano'da 87. dakikada attığı gol sayesinde 2. turda Real Madrid'in rakibi oluyordu. 
Bu yazı vesilesiyle Br4g4'yı tekrar tebrik ediyorum. Bir vatan haini(!) olarak zor günler geçiren ülkemizde akan kanın bir an önce durmasını temenni ediyor terörü lanetliyorum.
Uğur SADIKOĞLU
Etiketler: