Her ne kadar Göztepe taraftarının cezası nedeniyle maça alınmayacak olması Trabzonspor taraftarının stadyumu tek başına doldurma iştahını kabartsa da ev sahibi Göztepe'nin Trabzonspor taraftarına 300 biletlik kontejyan ayırması bu heyecanı kursaklarda bırakmaya yetmişti. 

Taraftarlarıyla nam salmış ve stadyumu rahatlıkla doldurabilecek iki kulübün bu maçının 300 seyirciyle oynanması futbol seyir zevki açısından başlı başına bir skandal olsa gerek. 

Burada bir virgül koyup bu tip çağ dışı cezai uygulamaları nedeniyle Futbol Federasyonu'nun da kulağını çınlatmak gerekir. Stadyumları 'doldurmak' yerine, 'boşaltmayı' tercih etmenin caydırıcı olmaktan ziyade hem sahadaki oyuncuların, hem de ekran başındaki izleyicilerin motivasyonunu düşürmekten başka hiç bir işe yaramadığını artık idrak edilmeli. 

Maça dönecek olursak sakat olan Burak Yılmaz'ın yerine geçen hafta haketmesine rağmen süre alamadığı için takımdan ayrılacağı söylentileri yayılan ancak daha sonra haftaiçi sosyal medyada Trabzonspor'da mutlu olduğuna dair mesajlar yayınlayan Rodallega formayı kaptı!... 

Ancak N'doye yerine Rodallega tercihi ile oyuna başlamak en çok Ersun Yanal'ı zorlamış olacak ki oyun kurgusunu hem kafasında, hem de sahada bir türlü oturtamadı. Halbuki Rodallega oynayacaksa Bongonda sonradan oyuna dahil olabilir ve skor üstünlüğü sağlandığında sahaya sürülüp boş alanlar değerlendirilerek farkı açma üzerine bir oyun kurgulanabilirdi. 

Belli ki Göztepe takımı da haftaiçi dersine iyi çalışmış. Perreira'nın her ileri çıkışında arkasına yapılacak koşularla rakibi zor durumda bırakmayı düşündüler ve bu düşünceleri ilk dakikalardan itibaren maç boyunca Trabzonspor defansını oldukça güç durumlarda bıraktı. 

Trabzonspor atakları kendi kalesinde görünce maçın endişe verici bir hal alacağı düşünülürken hiç beklenmedik bir anda oyunun kaderi değişiverdi. 

Bu hafta sosyal medyada çokça izlediğimiz Tugay gollerinden bir tanesi de haftaiçi sosyal medyada çokça gezindiği belli olan Kucka'ya nasip oldu. Kucka 9. dakikada sol ayağıyla müthiş bir füzeyi Göztepe ağlarına gönderirken Göztepe kalecisi bu golü sadece izlemekle yetiniyordu... 

25. dakika Kucka'ya cevap aynı golleri Tugay'dan izlediği belli olan bir başka oyuncu Tayfur'dan geldi. Kaleci Onur önündeki kalabalık defans sebebiyle topa hamle dahi yapamadan top ağlarla buluştu. 

Tayfur attığı golün yanı sıra maç boyu Trabzonspor defansında Perreira'nın arkasına sarkıp Trabzonspor'un dengesini bozarak maçın adamı olmayı hakketti. 

Oyun bu şekilde devam ederken 44. dakikada Durica ceza alanı dışına yakın bir noktada rakibinin omuzuna yüklenince gereksiz bir penaltıya sebebiyet vermiş oldu. Kazanılan penaltı atışını Cezayirli Ghilas gole çevirdi. 

İlk yarının bu skorla biteceği düşünülürken uzatmalarda kazanılan serbest atışta Yusuf Yazıcı'nın ortasında Uğur Demirok'un kafa vuruşu direkten dönünce Rodallega topu filelerle buluşturarak ilk yarıya noktayı koymuş oldu. 

İkinci yarı başlar başlamaz gol pozisyonuna giren Trabzonspor bu gol pozisyonunu Yusuf Yazıcı'nın tecrübe eksikliğinden dolayı kaçırmış oldu. Yusuf Yazıcı topu sürse rakibin penaltı yapmasına neden olabilir veya daha rahat pozisyonda vuruş yapma sansına sahip olabilirdi. 

Ersun Yanal 56. dakikada maçın başında yapmış olduğu zoraki yanlışından dönerek Bongonda'yı çıkartıp yerine Bero'yu oyuna soktu. Ancak bu değişlik ilk düğmesi yanlış iliklenen gömlekte çok fazla bir değişikliğe neden olmadı. 

 

Oyun kurgusunun yanı sıra defanstaki fahiş bireysel hatalar da güne damga vurmaya yetti. Nitekim 67. dakikada Trabzonsporlu oyuncuların hatalar zinciri sonrası Göztepe golü Jahoviç ile geldi. Her ne kadar baraj ve akabinde adam paylaşımı hatası göze çarpsa da serbest vuruştan çekilen şutu kornere çelmek yerine kurtarmaya çalışan Onur da bu hatalar zincirine en büyük halkayı eklemiş oldu. 

Ancak 83. dakikada Jahoviç'in yüzde yüzlük net gol pozisyonunu da Onur'un önlediğini belirtelim. 

Genç yaşına rağmen yetenek ve oyun görüşü ile oyunun başında oyuna dahil olması durumunda çok fazla şeyi değiştirebilecek olan Abdülkadir Ömür 87. dakikada oyuna dahil oldu. Yine aynı dakikada 

Durica'nın defanstaki hatasında Onur mutlak bir golü daha çıkardı. 

90+3'te rakip ceza alanının sağından giren Abdülkadir Ömür'ün asistini Mas cömertçe harcadı. Sonrasında ise Okay yüzde yüzlük bir gol pozisyonundan faydalanamayınca Süper Lig'e yeni çıkan Göztepe ligdeki ilk galibiyetini de almış oldu. 

Trabzonspor'un maçın başından sonuna kadar defanstan çıkarken oyun kurmakta zorlandığı gözlendi. Bunda hem akılcı bir şekilde oyun kurabilen bir stoperinin olmayışı, hem de Olcay Şahan dışında ortasaha ve forvet oyuncularının top almak için kendilerini göstermeyişinin ve boş alan yaratmayışlarının etkisi büyüktü. 

Çözüm ise işin kolayına kaçıp 'doldur & boşalt' bir oyun sistemsizliğini tercih etmekti. Belki de Federasyon'un stadyumları 'doldurmak' yerine 'boşaltmayı' tercih etmesine bir nazire yapıyordu Ersun Yanal. 

Tabi ki hocaya da hak vermek gerekir. Ersun Yanal'ın bu tarz bir oyunu Trabzonspor için yetersiz olduğu konusunda hemfikir olunan N'Doye olmadan oynatabilmesi de oldukça zor. 

Peki bu sistemle mi oynamalıyız. Tabi ki hayır ancak oynanması gereken sisteme girersek bu yazı uzayıp gideceğinden şimdilik konuyu burada noktalayalım. 

Sonuç olarak bu sorunların çözümünde yapılacak transferler belirleyici olacaktır... Transfer demekse yeni oyuncu ile kadroyu 'doldururken' bir başka oyuncuyu göndererek kadroyu 'boşaltmaktır'.

Yani bir başka değişle yine bir 'doldur & boşalt'...