Neden Trabzonspor'u Seyretmetliyim
15.10.2017 Oğuz Zeytin yazdı...
Başlıktaki merak, bir taraftarın kendini sorgularken kullanabileceği can
yakan soruların başında gelir. Üst düzey bıkkınlık, aşılamaz boyuta
ermiş çaresizlik, beraberinde umutsuzluk barındırır. Bütün bunlara sebep
olan etkenleri aşamamanın öfkesi… Yetkililerin etkisizliği… Ve her şey
yolundaymış gibi sürdürülen sistemin başarı getirmeyeceğinin bilinci.
Peki, bir adım öteye gidelim ve çerçeveyi genişletelim.
Kurumsal marka algısını iyi yönetebiliyor muyuz? Var mı böyle bir derdimiz sloganların ötesinde?
Trabzonspor basketbolu sıklıkla nelerle anılıyor, bunlarla başa çıkmak
için hangi yol izleniyor? Misal, hemen her sene borçlar, ödeme
sorunları, mali krizler yaşıyoruz ve devamında başkanımız çıkıp “
Ödemeleri gerçekleştirdik, şu anda hiçbir borcumuz yok”
diyor ya… Ve aşıldığını sandığımız sorunlar iki üç ay sonra tekrar
hortluyor ya… Evet, planlamadan bahsediyorum. Nasıl oluyor da bu döngü
kendini tekrar ediyor? Merak ediyor Trabzonsporlular…
Bu takımın hedefi, başarı kriteri ne? Kaç galibiyet… Play-off mu, ligde
kalmak mı? Avrupa’da Macaristan takımlarına ön elemede elenmek başarı mı
mesela?
İletişimin dijitalleştiği dönemde sosyal medya etkinliği yeterli mi?
Başlı başına bir uzmanlık alanını, üstünkörü fotoğraflar ve dil
becerilerinden uzak bir yaklaşımla sunmak mı, yoksa profesyonel bir
destek almak mı? Hiç olmazsa, doğru örnekler takip edilemez mi?
Hayri Gür’ün yönetimi… Salondaki organizasyonlar… Görsel şovlar…
Kısacası öncesi, maç esnası ve sonrasıyla spor salonunda keyifli zaman
geçirmek için oyun dışında ne bizlere ne vaat ediliyor?
“
Kombine biletleri, evinizde oynanan maçtan sonra satışa sunmak” desem… Öyle bir yapı düşünün ki, bilet satış işlemini evindeki ilk resmi maçına yetiştirememiş…
Aylardır ekranında "
Yakında sizlerleyiz" müjdesi bulunmasına rağmen faal olmayan intenet sitesi için ne demeli?
Saydığımız bu olumsuzlukların üzerini örtecek bir sosyal sorumluluk
projesine imza atılır mı? İmaj tazelemek gerekmez mi? Yıllardır
önerdiğimiz, artık en düşük bütçeli takımların dahi yapmadan geçmediği
bir medya günü… Çok zor olmasa gerek.
İşte en vahim nokta burası: Ne yazık ki, böyle bir gayret yok. Çünkü her
şey yolunda zannediliyor. Kim akıl veriyor, kim bu bardağı dolu
gösteriyor… Havsalam almıyor.
Yine de “taraftarlık”, mantıksal sınamaların hepsini bertaraf edebilecek
duygu gücüne sahip. İşte, bizler bundan ötürü Trabzonspor’u
seyrediyoruz.
Etiketler: #Basketbol #TsBasket