Sakarya B.Ş.B- Trabzonspor Basketbol Maçı Analizi
17.10.2017 Oğuz Zeytin yazdı...
Transfer döneminde alınan yedi yabancıyla oynama kararına karşıydım. Takımların haftadan haftaya değişen oyuncu tercihleri, takım olmayı ve istikrarı geciktiriyor. Bugün de takım kadroları açıklandığında, geçen hafta takımın iyi görüntü veren azınlıktaki isimlerinden Stevie Browning’i göremeyince şaşırdım ve endişelendim doğrusu. Çünkü bu, Vasiliauskas’ın kenara geldiği dakikaları Heslip’in bir numara oynayacağı anlamına geliyordu. Vasiliauskas erken iki faul alınca kenara geldi.
Geçmiş tecrübeler göstermişti ki, Heslip’in bir numara oynaması hem takımı düzenden uzaklaştırıyor hem de kendisinin şutör özelliklerinden faydalanmamızı önlüyor. Maçın anlatıcısı İsmail Şenol da Heslip’in çembere değmeyen şutu sonrasında buna değindi. Oyunun bu bölümünde Sakarya BB skoru 9-9’dan 31-20’ye taşıdı. İkinci çeyreğin ortasında Vasiliauskas parkeye dönünce dengeyi kurduk. Top paylaşımı sorunu yaşamadığımız anlarda (Özellikle ikinci yarıda) Heslip de katkı verdi ve ikinci devre 7/12 saha içi isabetle 19 sayı üretti.
Geçen hafta altını çizdiğim, Obekpa’nın tepe ikili oyunlarda doğru zaman ve doğru açıyla potaya yönelmesinin güzel örneklerini Sakarya BB karşısında basket faul çıkararak gördük. Ancak ilk yarıda faul hakkımız dolmuşken Metecan’a yaptığı basit faul tam bir çaylak hareketiydi. Obekpa’yı eleştirdiğim ilk nokta bu zaten. Szolnoki Olaj maçında maçın en kritik anında gereksiz goaltendingler, basit fauller, her fake karşısında blok için zıplayıp savunma gardını düşürmesi…
Basit fauller demişken… Bu sezonki dört resmi maçta rakiplerimizden 4 fazla (Rakiplerimizi ortalama 20, biz 24) faul yaptık (Hazırlık maçlarındaki görüntü de buna paraleldi: Rakipler 21, biz 24). Emin olun, bunların çoğu ucuz fauller. Pozisyon olmayan, rakibi yıldırmayan aksine oyunda tutan fauller. Mesela Eldridge’in aldığı dördüncü faul… Alper’in faulü… Gereksiz faullerle rakibi çizgiye göndermek, başa baş geçen böyle maçlarda dezavantaj oluyor.
Koç Markovski’nin maç sonu açıklamasında, kaçırdığımız 14 faul atışı dikkat çekiyor. İyi güzel ama biz bu maçı fauller yüzünden kaybetmedik. Sakarya BB de 9 faul atışı kaçırmış. Takımda roller belli değil, lider belli değil. Oyun disiplini yok. Eldridge soktuğu üçlükten sonraki pozisyonda dört kişiyle başlattığımız fast-breakte el üstü uzak mesafeden kaldırıp atıyor. Antrenmanda bile yapsa, uyarırsın. Yine Eldridge’in beşinci faulü aldığı hücum faul pozisyonu… Takım duracağı, frene basacağı yani soğukkanlı kalması gereken noktaları bilmiyor. Sadece o mu? Heslip’in basketiyle 75-76 öne geçip savunmada yerleşemeyip ilk pasta boş üçlük yemek… Bir diğeri maç sonunda Green’in girmeyen şutundan sonra süre kalmasına rağmen kimsenin faul yapmaması, sadece en uzak köşeden gelen Vasiliauskas’ın akıl etmesi… Bu seviyelerde böyle hata yapılmaz, yapılmamalı.
Aslında bu tabloda oyuncuların çok kabahatli olduğunu düşünmüyorum. Üzerlerinde bir baskı var. Ve ne yazık ki bu baskıyı omuzlayacak, onların yükünü hafifletecek idari ve teknik destek yok. Koçun liderlik özellikleri böyle zamanlarda ortaya çıkar. Markovski henüz Trabzonsporlular'a bu meziyetini gösteremedi. Mağlubiyetin altında yatan detaylar da bunlar…
Etiketler: #Basketbol #Trabzonspor #SakaryaBŞB #Analiz #MaçYazısı