Söz Savunmanın

08.01.2018 Oğuz Zeytin Yazdı...

Lige onda onla başlayan TOFAŞ, gruptaki son maçında Zenith’e kaybederek Eurocup’a veda etmişti. Sezonun başındaki fırtınanın biraz durulması Trabzonspor’un kazanma umudu olmuştu. Maç kadroları yayınlanınca Raymar Morgan’ın oynamayacağını öğrendik. Şüphesiz büyük bir avantaj olarak değerlendirebilirdik bu gelişmeyi.

Ribauntlarda sıkıntı yaşadığımız ilk çeyrekte TOFAŞ pota altını kullanmaya çalıştı. Buna karşın hızlı hücumlarla etkili olduk. Başarısız altı üçlük denemesinin ardından ilk isabetimiz çeyrek sonunda Eldridge’ten geldi: 15-11.

İkinci periyotta Vasiliauskas – Green ikili oyunlarına tanıklık ettik. Ribaund dengesini kurup dışarıdan sokunca farkı çift hanelere çıkardık. Topu bir köşeden terse iyi ve hızlı çevirip Heslip’e yarattığımız boş şut seti gelecek için umutlanmamız için bir sebep olabilir. Tabii eksiklikleri de görmek lazım. Dört kısalı TOFAŞ oyuna Josh Owens’ın girmesiyle kısa sürede 11-0’lık seri yaptı. Tempo yapamadığımız dakikalarda hücumu çeşitlendiremeyince oyun içinde çözüm bulmakta zorlanıyoruz. Koç Ozan Bulkaz’ın bir dakika içinde aldığı iki mola bunu gösteriyor. Mola dönüşü Vasiliauskas’ın Bora’yı beslemesi ve ardından isabetli üçlüğüyle krizden çıktık ve soyunma odasına 45-30 üstünlükle gittik.




İlk devrede gözümüze çarpan en önemli nokta savunmadaki kayma ve yardımlar ile doğru faullerle TOFAŞ’a basit sayı imkânı vermememizdi.

Üçüncü periyotta TOFAŞ’ı dış şutlara zorladık. Önce Kadji, sonra Barış ve Yiğit’in çemberden uzak şutlarından sayı ürettiler. Muhsin de hücum ribauntlarında aktifti. Maçın yıldızı Eldridge’in hem savunma hem de hücumda ağırlığını koyması, yüzdeli oyunu ve arkadaşlarına servisleriyle farkın kapanmasına izin vermedik: 67-52.

Crocker ve Mejia’dan katkı alamayan Orhun Ene son çeyrekte Barış, Yiğit, Berkan ve Muhsin’i tercih ederek gençlerin agresif savunmasıyla enerjiyi yükseltmeye çalıştı. Alan savunmasına karşı hücum edemeyişimizle TOFAŞ moral kazandı. İkinci çeyrekteki gibi bir krize girmeden Obekpa’nın bloğu ve takip eden hücumdaki alley-oop’u ile oyunda kaldık. Barış’ın performansı TOFAŞ için kazanmaya yetmedi:91-83.

Tam bu noktada Vasiliauskas’a değinmek istiyorum. Rahmetli Mehmet Baturalp’in gardları yorumlarken kullandığı bir kriter vardı. “Oyun kurucunun yaptığı asist, attığı şuttan çok olsun” derdi.

Vasiliauskas’a bu açıdan bakınca TOFAŞ karşısındaki pas ve şut tercihlerinin takımın ivmelenmesinde (Ve tıkanmasında) ne derece etkili olduğunu gördük. Mesela oyunun son bölümünde Green’in eline neredeyse hiç top değmedi, ikinci yarıda sadece iki şut kullandı Green. Heslip’i bazen unutuyoruz. Oyun kurucununuz, en önemli iki hücum opsiyonunu unutursa maç içindeki iniş çıkışlar normal hale geliyor ne yazık ki… Eldridge’i yukarıda maçın yıldızı olarak göstermemin sebebi bu: Hem Vasiliauskas’ın yönlendiriciliğini hem de Green ve Heslip’in skorerliğini tamamladı TOFAŞ karşısında.

Crocker’ın bu sezon ilk defa sayı üretemediği, Mejia’nın sadece 5 sayı bulabildiği ve TOFAŞ’ın takım halinde FB Doğuş maçı dışındaki en düşük şut yüzdesinde kaldığını (43%) düşündüğümüzde galibiyetin anahtarının SAVUNMA olduğunu görüyoruz. Trabzonsporumuzla ilk galibiyetini kazanan koç Bulkaz’ı tebrik ediyor ve bu gelişimin devamını bekliyoruz.

Etiketler: #OğuzZeytin #Basketbol #Trabzonspor #KöşeYazısı #MaçAnalizi #Tofaş