Koçların İkramında Kazanan Trabzonspor
07.05.2018 Oğuz Zeytin yazdı...

Gaziantep’in Banvit karşısında aldığı galibiyet Trabzonspor-Yeşilgiresun maçının önemini daha da arttırdı. Artık rakibin kaybetmesini beklemek yeterli olmayacaktı, kazanmak gerekliydi. Yeşilgiresun, tek deplasman galibiyetini sezonun başında Beşiktaş’a karşı almıştı. Maç öncesinde FORUM’da yaptığım analizde kazanmamız için ekstra şeylere yani altıncı adam desteğine ve yüksek yüzdeli şut performansına ihtiyacımız olduğunu belirtmiştim. Ayrıca Yeşilgiresun’un Sakarya Belediye’den sonra ligin en az üç sayılık isabet (Maç başına 6 civarında) bulan takımı olduğuna dikkat çekmiştim. Bu altı isabetin 2,9’u Kenny Boynton ve 2,1’i ise Rashad James’in elinden gelmişti. Buna göre “Boynton’ı Burak Eşlik’le tam sahada adam adama karşılayıp, geri kalan dörtlüden bir box/zone savunması yaparak hem faullerden sakınır hem de Yeşilgiresun’un penetre koridorlarını kapatıp onları çemberden uzak atışlara zorlarız.” demiştim. Büyükçekmece maçı başında Erwing Walker’a bir nebze olsun bunun benzerini uygulamaya çalışmıştık. Altını çizdiğim ikinci husus ise Jefferson ve Williams’ın ligin en iyi hücum ribaundu çeken uzun ikilisi olduğuydu.
Karşılaşmaya beklediğimiz gibi Burak’ın Boynton’a uyguladığı baskı ile başladık. Ancak diğer dörtlü savunmaya yanlış yerleşince Giresun yay gerisinden hiç şut kullanmadan direkt içeriden rahat sayı üretti. Ribauntlarda da Giresun’un 3’e karşı 10 (4’ü hücum ribaundu) üstünlüğü vardı bu çeyrekte. Periyot biterken son topu kullanamayıp üstüne bir de süreyi eritmeyip topu rakibe verince 18-26 ile kenara geldik.
İkinci çeyreğin ikinci dakikasında Ozan Bulkaz’dan kritik hamle geldi: One& Box’a döndük. Giresun ilk çeyrekte tam 12 iki sayılık isabet sağlamışken alan savunmasına karşı bu çeyrekte sadece 4 ikilik isabet bulabildi. Burak’ın savunmadaki enerjisinin yanında hızlı hücumlar sonrası bulduğu sayılara Alper’den gelen iki üçlük eklendi. Ve devre 43-45 sonuçlandı.
Üçüncü çeyrekte Ozan Hoca kendi doğrumuzu inkâr edercesine tekrar adam adama savunmayı tercih etti. Sadece 5 dakikada 7/7 saha içi isabetiyle 16 sayı yedik. Hâlbuki bir önceki periyodun tamamında alan savunmasıyla 19 sayıda tutmuştuk Giresun’u. Neyse ki Eldridge’in 15 sayı ve iki asistle hücuma liderlik etmesiyle farkın açılmasını önledik.
Maçın bu bölümündeki savunmamızın etkisizliğini gösterecek bir veri paylaşayım: Adam adama savunma yaptığımız sekiz dakika boyunca Giresun sadece bir şut kaçırdı: 12/13. Fakat son iki dakika alan savunmasına dönünce beş hücumun üçünden boş döndüler.
Final periyodunda Bora’dan aradığımız sayıları bulamayınca dış şutlara kaldık. Arka arkaya dört üçlükle öne geçtik. Tekrar alan savunması yapıp Boynton – Jefferson ikili oyunlarına engel olmaya çalıştık. Son üç dakikaya girilirken Giresun koçu Ahmet Kandemir büyük bir hatayla Jefferson’ı çıkardı. Pota altında oluşan bu boşluktan önce Vasiliauskas’ın turnikesi, ardından penetre pasla Alper’in üçlüğü ve Vasiliauskas-Ozan pick and rollüyle faydalandık. Rakibimiz James’in şutları dışında çözüm üretemeyince bu kritik maçtan 100-95 galip ayrıldık.
Geçtiğimiz haftalarda, içinde bulunduğumuz durumdan ötürü basketbol adına çok şey beklemediğimi belirtmiştim. O nedenle şu dar rotasyonda Ozan Hoca’nın yapamadıklarını çok fazla eleştiremiyorum. Zaten Yeşilgiresun karşılaşması özelinde, yapabileceklerimiz kısıtlıydı. Yukarıda detaylıca değindiğim savunma tercihleriyle Koç Bulkaz sonuçta kazanan oldu. Ahmet Kandemir’in Jefferson hamlesiyle tabir-i caizse ikramını geri çevirmedi. Lakin bu sonuç bir zafer değildir. Takımımız 21. Hafta Gaziantep’i yenerek büyük oranda fiilen ligde kalmıştı. Mesele, o günkü umut ve hedeflerle aradan geçen sürede yaşananlara sebep olanların artık kredisinin kalmadığının farkına varılmasıdır. Eskişehir maçı öncesinde oyuncuların karakterini tartışmaya açan yetkililer Giresun maçı sonucuyla yine karakter temalı demeçlerine devam ediyor… Trabzonspor bu zilleti daha fazla taşımamalı.
Etiketler: Trabzonspor,Basketbol,Yeşilgiresun,OğuzZeytin,KöşeYazısı