Dağlarına Bahar Gelmez Memleketimin
11.02.2013 Kafkas hırsı ve dinamizmi ile takıma yeni bir soluk getirirken yapısal problemlerin halen kucağımızda bir bomba gibi durduğunu gösterdi.
 
Tolunay Kafkas’ın takımın başına geçmesi her kan değişiminde olduğu gibi takım üzerinde bir doping etkisi yaptı ve muazzam bir başlangıç yapmış oldu Kafkas. Bu güzel başlangıç maalesef takımımızdaki yapısal sorunların tümünü Şenol Güneş’in ismine indirgeyen dar görüşlü bir kitleyi oldukça memnun ederken Trabzonspor’un tüm sorunlarının bittiğini sanmasına ve her şeyin süt liman gideceğine inanmasına sebep oldu.
Sivas maçındaki hezimet ise en hafif tabiri ile rüyadan uyanma maçı oldu Trabzonspor camiası için. Kafkas hırsı ve dinamizmi ile takıma yeni bir soluk getirirken yapısal problemlerin halen kucağımızda bir bomba gibi durduğunu gösterdi. Burada söylenenler asla Kafkas’a tanınacak kredinin eksilmesini amaçlar değildir. Sonuçta henüz takımın aşında bir ay dahi geçirmemiş olan Kafkas bu kadro ile mucizeler yaratacak bir sihirli değneğe sahip değildir. Zaten öyle bir ihtimal olsa tecrübesi ve kariyeri çok daha üst düzeyde olan Şenol Güneş bu değneği kullanır ve gerekli atılımı er ya da geç hayata geçirirdi. Kafkas’tan bir hamle beklemek, Kafkas’ı değerlendirmek için bu sezonun sonunu hatta önümüzdeki sezonun devre arasını bile geçirmek gerekir. Kafkas doğru bir transfer politikası ile – eğer “gadromuz yederli” kriterine takılmazsa – çok güzel işler yapabilir. Trabzonspor Kafkas’ın kariyerindeki sıçrama noktası olabilir. Bu bambaşka bir yazının konusu.
 
Peki Trabzonspor’un sorunu nedir? 
Bu sorunun en net cevabı niteliksiz ve verimsiz kadro yapısıdır. Tek başlarına birer Anadolu takımının dominant yıldızları olabilecek Adrian, Sapara, Alanzinho, Colman, Zokora, Soner, Olcan ve Volkan aynı forma altında tek kişilik performans sergileyememektedirler.
Forvet pozisyonunda Henrique ve Janko henüz hiç katkı yapmamışken, Emre Güral yüksek perdeden, iddialı bir duruş sergileyip aldığı sürelerde bunun altını dolduramazken, Halil ise tanımlanamaz şekilde devasa bir form düşüklüğü yaşamakta.
Tek elle tutulur pozisyon olan savunmanın da takımın kalanına ayak uydurması mevcut durumun pekişmesine tüy diken unsur olmuştur.
Özetlemek gerekirse bir çiçekle bahar gelmiyor memleketimin dağlarına. 
Yapılması gereken ise yönetimin maddi manevi taşın altına elini sokması, göreve başladıkları dönemdeki gibi bir kadro revizyonu yapması ve yepyeni bir Trabzonspor ile yeni sezona girmesidir. 
Yönetim artık kararını vermelidir.
Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmelidir.
Zira Şenol Güneş’i taraftarın önüne atarak bir dönemi kurtarmış olmaları aynı filmin Tolunay Kafkas ile de taraftara yutturulabileceği anlamına gelmez. 
Yani C planı, D planı masalına artık taraftarın karnı tok.
 
Not: Neden gündüz maçlarından,   hakemden hiç bahsedilmediğini merak eden varsa İmamı Yıldırım Demirören olan cemaatin icraatlerine şaşarımadığımızdandır.
Etiketler: