Türkiye Kupası'nda G.Saray ve F.Bahçe'ye karşı aldıkları galibiyetlerle gündeme oturan 1461 Trabzon'un başarısının arkasındaki isim, Mustafa Akçay Sabah gazetesine konuştu. Farklı kişiliği ve akıl dolu tespitleriyle başarının tesadüf olmadığını gösteren tecrübeli teknik direktör, futbolcularından, Trabzonspor'a kadar birçok konuda açıklama yaptı. İşte Akçay'ın anlattıklarından öne çıkanlar:
Trabzonspor'un pilot takımı olarak PTT 1. Lig'de ve elensek de, Türkiye Kupası'nda başarılı işlere imza attık. Her başarıda ilk sahiplenen kişi yönetimler olur. Bu da doğaldır. Şu anki konumumuzla ilgili A takıma kredi olduk. A takımın enerjisi olduk. İnsanlar bizimle mutlu oldular. Trabzonspor yüzünden bizi sahada eziyorlar ama bu bizi tam tersi güçlendiriyor.
GENETİĞİNDE VAR
Allah bu yöreye bir takım genetik özellikler vermiştir. Futbolun istediği bütün değerler bizim yöremizde mevcuttur. İnsanın genetiğinde programlanmıştır. Santrfor dışında bütün bölgelere Real Madrid'de oynayabilecek oyuncular yetiştirilebilir. Sağ bek, orta saha hiç biri fark etmez. Santrfor ise uzun vadeli bir iştir. Genetik yapısı ile ilgilidir. Zaman zaman çıksa da bir süreç gereklidir. Biz buna inanıyoruz.
GÜNEŞ'E HAKSIZLIK YAPILDI
Şenol Güneş'e ayrılırken haksızlık yapıldı. Güneş'in saygı dileneceğini sanmıyorum. Çünkü güçlü ve lider bir teknik adam. Sevgiyi, saygıyı hak eden bir insan. Ben hala bu yörenin 'mum dibine ışık vermez, göz kirpiği görmez' anlayışında olduğunu düşünüyorum. Şenol Hoca'nın da yanlışları olabilir. Ama ağır eleştirileri hak etmedi. Altın da, buğday da bir terazide tartılabilir. Ama biri altın, diğeri buğdaydır, bu değişmez.
MEVLANA'NIN DEDİĞİ GİBİ...
Biz Trabzonlular hedefsiz olmayız. Gelişimin asıl amacı rekabet ve değişimdir. Bugünden itibaren güçlü bir kulüp politikası geliştirilmeli. Real Madrid kadar olmasa da ona yaklaşık bir kulüp yapısı oluşturulabilir. Mevlana'nın dediği gibi 'Ekmek parçalanmadan lokma olmaz."
TÜRKİYE'DE KAPTAN YOK
Takım kaptanları antrenör kadar etkilidir. Takımın performansı, takım olma, saha dışı, saha içi ilişkilerinin yürütülmesinde etkilidir. Son yıllarda kaptanlar bundan uzaklaştırıldı. Özellikle internet oyuncuları yalnızlaştırdı, beyinsel fonksiyonlarını etkiledi.
Sol beyni daha aktif hale getirirken sağ beyni ise pasifleştirdi. Oysa takım olmak, ortak akıl üretmek, paylaşım için sağ beyine ihtiyaç vardır. Sol beyin pasif durumda ve bu da kolektif futbola zarar veriyor. Takım kaptanlarının bu noktada önemli bir görevi vardır. Beşiktaş Quaresma'ya kaptanlığı verdi. Oysa Q7, bireysel yaşamayı tercih eden bir isim. Türkiye'de o vasıfta kaptan yok.
BİR HAYALİM VAR
Karnımın üzerindeki ateşle yola çıktım. Hala bu ateşin gücünü hissediyorum. Bir teknik adam olarak Wembley, Santiago Bernabeu gibi statlarda final oynamak en büyük hayalim. Karıncaya sormuşlar, 'Nereye gidiyorsun?' O da 'Hacca' demiş. 'Ama sen oraya gidene kadar ölürsün' demişler. Karınca da 'Olsun hayallerim uğruna öleceğim' demiş.
İÇİM CIZ ETTİ!
Takım doğru yönetilmeli, profesyonel takıma oyuncu transferini gerçekleştirmelidir. Başkan bir demecinde, 'Trabzonspor alt yapısı üretmiyor, kapanmalı' dediğinde içim cız etti. 1461 Trabzon imha edilebilir ama Trabzonspor asla yok edilemez. Bağımsız bütçe ile kulübün Süper Lig'e çıkış yolu açılmalıdır.
KİBİRDEN ARINMALI!
Başarı için kulübün içinde sevgi ortamı olmalı. Trabzonspor'da gerek yönetim gerekse kulüp çalışanları bu enerjiyi kulüp içine sokmalı. Çimciden tutun şoförüne kadar o enerji olmalı. Kibirden ve egolardan uzaklaşmak lazım. Gelen teknik adamlar, yönetimler, hepsi yetenekli insanlardır. Ancak bu pozitif enerji, iş başarma hedefi arka planda tutulduğu için nadide bir çiçek olan Trabzonspor'da istedikleri hedefe ulaşamadılar.