Hürriyet gazetesinin hürriyetini kaybetmiş gazetecileri yine
kulluklarını sergiledi. Bu kez Ahmet Ercanlar imzasıyla çıkan "Christian'ın ayağını kırın!" başlıklı tam sayfa haberde, koca bir
kente duyulan öfke, irin oldu aktı   kışkırtma ve eyyam kokan üslup, satırlardan
tel tel döküldü.
Aslında yaşananlar yeni değil. Hürriyet gazetesinin vukuatlarının
evveliyatı da çok kuvvetli. Sadece meşhur 2010-2011 sezonunun ikinci yarısı ve
yılsonuna kadar olan zaman diliminde yapılanlar, hürriyeti sadece isminde
kalmış bir gazetenin geldiği noktayı göstermeye yeterli. Yeniden hatırlayalım:
22 Mart 2011- İşte Süper Ligin Penaltı Raporu – Ahmet
Ercanlar
Henüz Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın
“Trabzonspor’un penaltıları irdelensin” sözünün yankıları sürerken, Hürriyet
gazetesinde Ahmet Ercanlar imzalı bir haber yayınlandı.
“Trabzon aleyhine ligde tam 63 hafta ve 688 gündür penaltı
düdüğü çalınmıyor. F.Bahçe ise son 3 sezonda aleyhine verilen 9 penaltı ile
zirve yapmış durumda” özetiyle verilen haberin niyeti belli imaları,
Trabzonsporluları kızdırırken, hasta bir Fenerbahçeli olduğu bilinen Ahmet
Ercanlar, haberini “objektivite” olarak savunmuştu.
Meslektaşlarından Mehmet Demirkol kendisi için “Kullandığı
lisanla ancak Fenerbahçe dergisinde çıkmalı bu haber” demişti. Bu haberler
yayıladursun, Fenerbahçe ikinci yarıda lehine verilen garip penaltı
kararlarıyla zirveye doğru tırmanmaktaydı…
Gariptir aynı gazeteci, amigosu olduğu Fenerbahçe’nin resmi
sitesinden de 5 Eylül 2010 tarihli bir başka haberi için (Alex 10 Guti Eder )
açık açık yalancı damgası yemişti.
Ercanlar, şike soruşturması sürecinde de Fenerbahçelileri
motive etme, Fenerbahçe lehine kamuoyu oluşturma ve rakiplerini sindirme
çabasıyla kalemini oynatmaya devam etmiş, haberleriyle başka amigolara da örnek
olmuştu. Maraton.com yazarlarından Cem Dalmaz da bu isimlerden sadece biriydi…
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=20760
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/17337240.asp
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18200652.asp?gid=381
http://www.maraton.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=140233
20 Mayıs 2011 – Fener
Formasıyla Sahaya İnecekler – Feridun Niğdelioğlu
Trabzonspor’a Eskişehirspor tarafından şikeyle çelme
takılmış, son maçlar öncesinde gerilim ayyuka çıkmıştı. Derken Hürriyet’ten bir
haber daha geldi. Feridun Niğdelioğlu imzasıyla yayınlanan haberdeki iddiaya
göre Trabzonspor taraftarları Fener formasıyla Sivasspor – Fenerbahçe maçında
sahaya girip, maçı iptal ettirmeye çalışacaktı. Formayı ibadet önlüğü sayan
Trabzonsporlular, harama el uzatacaktı iddiaya göre yani!
Niğdelioğlu’nun bu densiz haberi tüm basında yer bulmuş,
zaten gerilmiş olan ortamda Trabzonspor ve Trabzonsporlular diken üstüne
oturtulmuş, psikolojik savaş Fenerbahçe lehine yürümeye devam etmişti.
Ve aradan çok geçmeden, 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonu
sırasında, Feridun Niğdelioğlu’nun bu yalan haberi, Aziz Yıldırım’dan emir alan
Sinan Engin’in ısmarlamasıyla yazdığı ve utanmadan servis ettiği ortaya çıktı.
Savcıya ifade veren, sorgulanan Niğdelioğlu, hiçbir şey olmamış gibi riyası
kanıtlanmış haberlerine devam etti Hürriyet’te.
Adına “gazeteci” diyen bu kalem, Fenerbahçelilerin moral
gazetesi haline gelen Hürriyet’te tekzip edilmeye doymadı devam eden zamanlarda
da. Kendisi şimdilerde Habertürk gazetesinde çırpınışlarını sürdürüyor.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/17829716.asp
8 Haziran 2011 – Olimpik Oyunlar Heyecanı Trabzon’da –
Funda Ayaz
Üzerinden çok geçmedi. Şampiyonluk yarışı sırasında alt
metni Trabzonspor aleyhtarı vurgularla dolu haberlerle üzerimize gelen
Hürriyet, emeline ulaşıp Fenerbahçe’nin şampiyonluğunun keyfini çıkardıktan
sonra, yine yerinde duramadı. İşte tam bu anda Funda Ayaz çıktı meydana. EYOF
2011 münasebetiyle Trabzon’a gönderilen bu “hanımefendi”, gazetedeki köşesini
kahvehaneye çevirerek ciddiyetsizliğin ve laubaliliğin dibine vuruyor, acemice
bir kinayeye başvuruyordu. Trabzon insanına ve özelinde Trabzonspor başkanı
Sadri Şener’e yaptığı ortaokul ergeni seviyesindeki göndermelerle haddini
aşıyor, tepkilerin orta yerine yerleşiyordu. Bu saygısızlığı kendisine prim
olarak döndü pek tabii…
Zira edebin ar kabul edildiği yerlerde, edepsizlik baş tacı
edilirdi.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=17983284& tarih=2011-06-08
17 Eylül 2011 – Trabzonspor Kimin Umurunda? – Koray
Durkal
Şike soruşturması sürecinde Fenerbahçe’yi aklamak,
Trabzonspor’u da sürece aktif olarak dahil etmek için elinden geleni ardına
koymayan gazetenin çarpıtmalarından bir diğeri de Şampiyonlar Ligi
konusundaydı. Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’ne haksız gittiğini vurgulama
çabasından geri durmayan Hürriyet, aynı konu üzerinde farklı yöntemlere
başvurup, yalan habercilik sekmesini açıyordu. Koray Durkal imzalı bu haber de
örneklerden yalnızca biriydi. Durkal’ın iddiasına göre İngiliz spor yazarı
Philip Durwall bir haber yazmış, bu haber içerisinde Karl Heinz Rummenigge FIFA
Başkanı Sepp Blatter’i eleştirmiş, bunu yaparken de “… Apoel Nicosia ve Trabzon
galibiyetleri kimin umurundaydı ki? Bu maçları ne statlarda ne de evlerinde
izleyen insanlar yoktu. Sadece kendi taraftarları için önemliydi” demişti.
Fakat komiktir ki Türkiye’de İngilizceyi sadece kendilerinin bildiğini mi
sandıklarını anlayamadığımız bu kalemşörler, internette yapılacak kısacık bir
araştırmayla haberin orijinaline ulaşılabileceğini hesap edememişti… Yahut onu
bile umursamayacak kadar kör fanatiklerdi.
Bizzat bulduğumuz haber kaynağında, Rummeninge’nin böyle
ifadeleri bulunmadığı gibi, yazar Philip Cornwall Trabzonspor ve Apoel’in çok
önemli galibiyetler aldığını ifade ediyor, grup safhasında yaşanan bu ve diğer
ilginç olaylara karşın yine de genel bir ilgisizlik olduğunu söylüyordu.
Rummeninge, çizelgeden şikayetçiyken, Cornwall, bu eleştirilerin çok da yerinde
olmadığını savunuyordu. Anlayacağınız üzere, Hürriyet’in art niyetli
çıkarımlarının zerresinin bulunmadığı bu haber de, “Trabzonspor Kimin Umurunda”
başlığıyla, aymazlık içerisinde sunuluyor, kamuoyu Trabzonspor’un flaş
galibiyetlerinin uyandırdığı müthiş yankının etkilerinden uzak tutulmaya
çalışılıyordu…
Aynı gazetenin Inter zaferini, anasayfasında küçücük bir
"Trabzon sürprizi" haberiyle geçiştirdiği, mağlubiyet üzerine
hazırladığı sayfayı yıkmak zorunda kaldığı, "Ona her yer Trabzon"
diyerek ötekileştirme taktiği güttüğü zaten malum...
http://www.football365.com/news/21554/7178541/Being-Anti-Blatter-Not-Always-Pro-Truth
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18755799.asp
03 Ekim 2011 – Ayça Alemdar Röportajı – Funda Ayaz
Tüm bunlar ve nice minik ayrıntıları aştıktan sonra,
nihayetinde yine Funda Ayaz’ın imzasını attığı utanmaz Ayça Alemdar röportajına
kadar vardı mesele. Genç Fenerbahçeliler Grubu başkanlarından Ayça Alemdar’la
yapılan röportaj, Hürriyet’in internet sayfasının manşetinde yer bulurken, Trabzonspor
dava açtığı için korkusundan ne yapacağını şaşıran bu kadın “Başkasının
hakkıyla Şampiyonlar Ligi´ne gidip bir de buna sevinen takıma "ezik"
derim ben. Trabzon ve Trabzonsporlular için "Onur" sadece
kalecilerinin ismidir.” diyordu. Sadece kadın ve 12 yaşından küçük çocukların
bulunduğu maçta 61. Dakikada Trabzonspor’a küfredilmesini bir gurur nişanesi
olarak görenlerden olan Funda Ayaz da bu sözlerin üzerine atlıyor ve ülkenin en
köklü gazetelerinden biri, fanatizmin bir kere daha kurbanı olarak kese kağıdı
kadar bile değer biçilemez hala geliyordu… Gazete, gelen tepkiler üzerine
haberden ilgili bölümü çıkarsa da, hafızalardaki tazeliği ilk günkü gibi…
Gördüğünüz gibi sadece 8 aylık bir dönemde bu kadar sık aralıklarla
yapılan manipülasyon, yalan, çarpıtma dolu maksatlı haberler, 2013 yılında da
devam ediyor.
Alışmadık, ama şaşırmadık da!
Alışmayacağız ve sessiz kalmayacağız da!
Şike davasında mahkemede sarı lacivertli yöneticilerin
başında el pençe divan nöbet tutan bu ve benzeri “gazeteciler” ve onların kalkanı
olan Hürriyet gibi gazetelere tepkimizi koymaya devam edeceğiz.
Trabzonlu! Bunları unutma…
Hürriyet alma, aldırma!
Okuma, okutma!