Aşk Bordo ile Başlar, Mavi ile Bitermiş.
 
27 Ocak 2013 tarihinde resmi sitenin girişinde yazıyor: Aşk bordo ile başlar, mavi ile biter!
 
Bir pazarlama zafiyeti ve hatta rezaletidir bu. Ama çok da yadırganacak bir rezalet değil. Alıştırılmaya çalıştırılan vaziyetin yeni bir halkası daha.
 
Bordo ile başlayan aşk, mavi ile bitermiş.
 
İnsanlar çeşit çeşit. Bazıları için şekil, çoğu zaman içerikten daha kıymetlidir. Vitrinde spot ışıklarla güzel gösterilen ürünün içeriye girdiğinizde sizi aldatmış olduğunu fark ettiğiniz gibi. Bazıları vitrinde gördüğüne tav olur, bazıları ele alıp incelemeden, sağlamlığını test etmeden rahat etmez.
 
İnsanlar bir şeylere inanırlar. Politikada, inançta, sporda, sosyal hayatta bir şeylere inanır. Ancak bir kısmı inandığı şeye tam bir bağlılık hisseder. Bu bağlılığı hissedenler, inandığı şeyin felsefesini incelemiş ve değerlendirmiş olanlardır.
 
Bu tür bir inanmışlığı yaşayanlar, planlamadan, hatta çoğu kez üstüne defalarca düşünmeden refleks olarak bile olsa inancına aykırı davranmaz. Zira o insanın zihni, onun inanç disiplinini bu yöne çoktan kanalize etmiş, onun davranışlarının direksiyonuna geçmiştir. İnancına felsefeyle bağlı bu insan, hata yapabilir ama tutarsızlık yapmaz. Hata iş yapana mahsus bir durum, tutarsızlık sağlam inancı olmayanın kusurudur.
 
Bu kusur size bordo ile başlayan aşkın, mavi ile bitebileceğini söyletir. Felsefesini özümseyerek inanan ise daha okurken rahatsız olur mavi ile biten aşka.
 
Basit bir kusur mudur bu? Belki de. Umrumda değil. Yapana, yayınlayana, sesini çıkarmayana bir turnusol kağıdıdır. O nedenledir ki sesimi çıkarmam lazımdır.
 
Trabzonspor’u homojen bir kitle gibi aynı şekilde tanımlamayabiliriz. Yine de bu, birbirine 180º zıt tarifler yapmamızı haklı çıkarmaz.
 
Bırakın mavi ile bitebilmesini, bitebilen bir aşk olarak tariflemek bile skandaldır. Skandal olsa bile maalesef şaşırtıcı değildir. Özüne, çıkışına, var oluşuna ters onlarca hareketin ardından bu masum bir kusurdur. Ama zamanında tepki verilmeyen kusur, zamanla büyür. Zamanında aleyhinde 30 bin renktaşınızın yürüdüğü adamı, en hayati davanızın müdahili yapar.
 
Trabzonspor’un son 3 senedir içinde sıkıştırıldığı mengeneye rağmen saha sonuçlarına odaklı beklentiler, bizlerin hala ne ile mücadele ettiğimizi anlamadığımızı gösteriyor. Bizlere sürekli olarak dayatılan figüranlığa, en fazla maaş alan figüran olarak razı olmamız isteniyor. Ne demiştik: “Benim kahramanım Trabzonspor, figüran olacağı oyunda rol bekleyeceğine, kendine başrol oynayacağı destan yazar” Söylediklerimi tekrarlamak benim hatam değil. Her birkaç ayda bir beni aynı şeyleri söylemek zorunda bırakanların kusurudur.
 
Mavi ile aşk bitirenlere, “şike davasına takılıp kalmayalım” demek yakışır. Bize de o davadan bir adım yalpa yapmadan vahameti sürekli olarak dillendirmek.
 
Bizi son günlerde ısıtamayan “Güneş”li günler bitti. “Tolunay” gösteriyor kendini şimdi. ‘Kafkaslar’ üzerinden doğan Dolunay’dan şikayetimiz yok. Şikayetimiz Güneş’in belirli bir mantık ile gönderilmesini savunanların, aynı versiyonun tam denenmemiş bir yeni modeline geçiş yapan yönetimin yorumlanmasındaki eksikliklerdir.
 
Güneş, Trabzonspor yönetimlerinin emniyet supabıdır. Getiren yönetime 1-2 yıl kredi sağlar. Ona hiçbir zaman teknik patron gözüyle bakılmaz. O, sadece ‘bizim çocuğumuzdur’. Şimdi Şenol Güneş’ten boşalan yere Tolunay Kafkas’ın getirilmesi, aslında zihniyetin değil, sadece karakterlerin değiştiğini gösterir. Bu zihniyet bizi yeni kısır döngülere mahkum eder.
 
Görev yaptığı dönemlerde bugünkü Trabzonspor Yönetimi’nden çok daha net ve çok daha sert ifadelerle şike mücadelesi verdiklerimize vurmuş olan Kafkas’ın, bu asil görevi ifa ederken de aynı tavrı sürdürmesidir dileğimiz. Hem şimdi arkasında ona destek verecek milyonlar da bulunmaktadır.
 
Üretmeye hiç zahmet etmeden, sürekli olarak birilerinin ürettiğini tüketenler, artık camianın sıfır üretim noktasına yaklaştığını kabullenmelidir. Birkaç defa çok yaklaştığımız dip noktasına yine yaklaşıyorken, mavi ile aşk bitirmeyenlerin naçizane tavsiyesidir.
 
Bu sese kulak verin, yediğinize dikkat edin.
 
Tunga LİMAN
tliman@bordomavi.net