Milli Şike
07.10.2012 “Olur mu” demeyin oldu işte. Şikemiz millileşti. Oldu!
“Olur mu” demeyin oldu işte. Şikemiz millileşti. Oldu!
 
Önce şikecileri kanunlardan kurtardık, şikeyi siyasileştirdik. Ardından şikecileri devlet makamlarında ağırladık kamulaştırdık. Sonra hüküm giyen şikecileri devlet güvencesi altına alıp devletleştirdik. Şimdi de şikeyi milli takıma karıştırıp millileştirdik.
 
Hayırlı olsun.
 
Beşiktaş’ın eski, TFF’nin yeni başkanının sanki bir yazım yanlışı varmış gibi beyanı üzere, şike iddianamesinde fenerbahçesi’nin adı sıkça anıldı. Pislik, Galatasaray Başkanı’nın 3 Temmuz sonrası söylediği, kupa alınca yuttuğu sözdeki gibi: Üfleyerek söndürülemeyecek boyutlarda.
 
Sadede gelelim: Milli Takım’ın HİÇ BİR MİLLİ DEĞERİ TEMSİL ETMEDİĞİ, ÜLKE MENFAATİNİ GÖZETMEDİĞİ TESCİLLENDİ! Hem de TFF tarafından.
 
Trabzonspor’un sahada ve hukukta kazanıp müzesine koyamadığı kupanın mücadelesini Avrupa’ya taşıması, belli çevreleri rahatsız etmiş belli ki, Trabzonspor’a ambargo uygulamaya başladılar. Aslına bakacak olursanız bu da elimizi güçlendiren hareketlerden biri oldu. Anlatarak ikna etmekte zorlandığımız gerçekler, bizzat muhatapları tarafından icraat ile onaylandı.
 
Trabzonspor’a “milli ambargo” geldi.
 
Cevabı aslında malum soruyla başlayalım: Trabzonsporlu oyuncuları milli takımdan uzaklaştırarak kimi cezalandırmış oluyorsunuz? Trabzonspor’un para verip aldığı ve belki de seneye bedava Galatasaray’a gidecek (!) futbolcuları. Örneğin geçen sene Trabzonspor’un yıldızı olan Burak, bu sene Galatasaray’da.
 
Trabzonspor’u cezalandıracağım ve/veya bir mesaj vereceğim diyerek aslında milli takıma nasıl baktığınızı koyuyorsunuz ortaya. Yani bu anlayışa göre milli takım, yurtdışında, uluslar arası turnuvalarda Türkiye’yi temsil eden milli bir davanın aktörü değil, futboldaki pislik merkezinin hazırlık kampı. Çünkü menfaat odaklarının istediği şekilde davranıyor.
 
O halde asıl hain, Türkiye’de teslim edilmeyen hakkını arayan Trabzonspor değil. Asıl ve en gözü dönmüş hain, koca ülkenin futbolunu bu pislik merkezine teslim edenler ve o merkezin üyesi olanlar. Zira Ay-Yıldız’ın ardına saklanarak hırsızlık yapıyor, ya da hırsızlık yapana ses çıkarmıyorlar. Onların gözündeki Ay-Yıldız, bizim için ifade ettiği değerleri ifade etmiyor belli ki. Onlar TFF’yi ve milli takımı musluğun başı olarak görüyorlar.
 
Türk Futbolu’nun son 50 yılının muhtemelen en çirkef oyuncusu bu milli takımda kaptanlık yapabiliyor hala. Milli takım ülkeyi temsil eden bir spor ekibi değil, onlar için menfaat ve intikam aracı besbelli. O kadar önemsiz, o kadar değersiz.
 
Trabzonspor’u ve ondan yola çıkarak Trabzon’u ülkede yalnız başına bırakma gayreti. “Ya benim gibi olacak ve bana uyacaksın, ya da yaşayamayacaksın” tehdidi.
 
Kendi adıma çok net olarak ifade edebilirim ki, bu amaçla yaşanılan yalnızlıkla ben sadece daha fazla gurur duyuyorum. Ve bu yolla oluşan gurur da her şeye rağmen bana dayanma gücü veriyor, beni konsantre ediyor.
 
Türlü yollarla kafamıza vursalar da, boynumuzu eğmememizi sağlayan güç de bu konsantrasyondan.
 
Daha önce defaten söylemiştik: Düz yol nedir bilmeyiz yoruluruz ama asla pes etmeyiz!
 
Trabzonspor’un aklına hakkının gasp edildiği, nefes borusunun tıkandığı en zorlu zamanlarda bile milli takımı boykot etmek gelmemişti. Aklından bile geçirmemişti. Oysa şike davasının patladığı dönemde fenerbahçeli oyuncular yönetimlerine milli takımı boykot etmek istediklerini söylemişlerdi. Bunu en çok dillendiren de şimdilerde milli takımda boykot edilen Onur Recep Kıvrak’ın yerine kaleci formasını giyecek Volkan Demirel’di.
 
Peki, madem Trabzon’u, Trabzonspor’u çeşitli kurumlardan dışlama gayreti içine giriyorsunuz, şehitlik şerbetinden de azat edin o zaman Trabzonlular’ı, Trabzonsporlular’ı. Almayın askere o zaman bizim çocukları.
 
Bu fikir ortaya atılsa, Trabzon ve Trabzonsporlular ayağa kalkar bilir misiniz?
 
İlk onlar gömer sizi tarihe hani şu hain dedikleriniz.
 
Vatanı kurtarmak için can veren şehitlerin kanını sembolize eden milli formadaki kırmızı sizin ruhunuzda yok belli ki.
 
Utanmadan sebep, yüzünüzde olsaydı bari.
 
Tunga Liman
tliman@bordomavi.net
Etiketler: