Hani Bana?

25.02.2013 Eski başkan, eski bakan konuştu. Neden şimdi?

Özak Konuştu: HANİ BANA?

Trabzonlular'a ve Trabzonsporlular'a izletilen tiyatro ve aynı senaryonun farklı perdeleri.

Bu tiyatro Nisan 2011'de başladı. Başbakan fenerbahçe başkanına kalem hediye etti. Edemez mi?

Eder...

Peki nasıl?

Bakan eliyle... Doğrusu, etik olanı bu mu?

Bakan, başbakandan aldığı emaneti kulaklara varan ağız açılımıyla, 32 diş tekmili birden Saraçoğlu Stadı'nda Şike Bakanı'na teslim ediyordu.

Başbakan fenerli... Olamaz mı?

Olur elbette. Peki bakan eliyle kalem hediyesi ve bunu da basının gözünün içine baka baka yapmanın anlamı ne?

Bu gelişme karşısında morali bozulan Sadri Şener buna ne demişti o dönem?




"Bunun ne anlama geldiğini tüm kamuoyu anladı".

"Buca maçında kaza olur mu başkan"...

Olur mu başbakan...? Sen aksini istersin de olur mu?

Olmadı elbet. Maçta devlet memuru hakem mesajı aldı, gereğini yaptı. Şimdi devlet televizyonunda yorumcu.

22 Mayıs gecesi... Futbolun tükenişi.

12 Haziran  2011... Trabzon'un tepkisizliği...

3 Temmuz 2011... Umudun doğuşu...

2 Temmuz 2012... Adaletin tecellisi...

Ve günümüzde adaletin sahaya ve hayata yansıtılmaması.

Arada Erdoğan Bayraktar'dan çıkan bir demeç: "İnce ayar kupa için çalışıyoruz."

Bir sene sonra Erdoğan Bayraktar'dan bir başka inci: "Şikeyi unuttuk. Maziye takılıp kalamayız".

Bu iki farklı Bayraktar'a şu soruyu soramayan KORKAK YEREL MEDYA: "İnce ayar çalıştın. Olmadı. Demek ki başarısızsınız diyebilir miyiz?" Bunu soramayan, aklına bile gelmesinden korkan cesur (?) medyamız.

Neymiş? Ulusal basın Trabzonspor'un hakkını yiyormuş... Yerel medya ulusalla yarışta önde.

Bir başka bakan. Adı "Kılıç" lı. Ama adaletin keskin kılıcını kullanamamış. Kılıç kınında.

Başbakan... Yürütmenin başı. Partisinin adı "adalet". Hem görevi hem misyonu gereği adaletin tecellisine bağlamalı icraatını. O ne diyor? Hem de küçücük bir Trabzonsporlu çocuğa:

"Hak etmediniz ki"

Neyi hak etmedik? Yargının kararıyla bize söylediğini: "Kupa Trabzonspor'un".

Al stadını sus!

Değiştirilmeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen sistemin gereği, o statta sportif bir başarı yaratamıyorsan, stattan anca rant yaratırsın.

O ranta tav olursun.

Derken, 2,5 yıldır susan, ama sorsanız Trabzonspor'un her derdine derman olarak kendini gören eski bakan, eski başkan konuştu: fener şike yaptı ama onu da bizim kanun yakaladı...

Allah razı olsun. Ama görülüyor ki, bu yasayı da nasıl olsa uygulanmaz diye çıkarmışsınız. İlk uygulamadaki geri vitesiniz bunu net olarak ortaya koydu.

Artık bu yalanlardan, bu riyadan, bu tiyatrodan, bu senaryodan sıkıldım.

Artık yeter.

Biz mücadeleye devam edeceğiz. Siz gölge etmeyin, başka ihsan istemez.

Trabzonspor...

Koskoca bir değer olarak ortada duruyor. Sahipsiz sandılar.

Biri tuttu, biri pişirdi, biri yedi... İki senedir susan da sonunda sessizliğini bozdu: Hani bana? Hani bana?

Selametle...

Tunga LİMAN
twitter.com/TLiman

İlgili forum başlığımız için TIKLAYIN!


Etiketler: http://forum.bordomavi.net/showthread.php?p=1918941855#post1918941855