Antalyaspor maçını izlerken bir şey söylemiştim, burada da
tekrarlamak isterim: Sahada bir bordo
bir mavi takım var ama Trabzonspor yok… Fakat önceki akşam Kadıköy’de sahada 1461
Trabzon adı altında Trabzonspor vardı. Geçen ay oynanan ilk Fenerbahçe maçında
sahada Trabzonspor vardı… Aralık ayında TT Arena’da oynanan maçta sahada
Trabzonspor vardı… PTT 1. Lig’de her hafta sahada Trabzonspor’u izliyoruz. Eski
değil, gerçek Trabzonspor’u…* 
Videoton faciasıyla başlayıp bugüne kadar devam eden
sıkıntılı dönemde 1461 Trabzon, taraftarın kaçış noktası oldu sene boyunca. Birinci
ligdeki başarılı performansı, Türkiye Kupası’nda geldiği nokta, Galatasaray ve
en son Fenerbahçe karşısındaki çarpıcı galibiyetleri ruhen yıpranmış taraftara
ilaç gibi geldi diyebiliriz. Trabzonsporluların oyundan düşmeyen, mağlubiyeti
kabul etmeyen, hırslı ve mücadeleci bir takım görme hasretini gidermesi bile
yeterliydi 1461 Trabzon’un. Trabzonspor’dan beklediğini bulamayanlar, 1461
Trabzon’la avundu. Çok da iyi oldu… Yaşı müsait olanların gerçek Trabzonspor’u
gördüğü 1461 Trabzon’a bir teşekkür borçlu bu kent… Maalesef büyük maçlar
dışında neredeyse boş tribünlere oynayan Mustafa Reşit Akçay ve oyuncuları en
azından bu kadarını hak ediyor. Bu hafta ligde deplasmana giden 1461’in
önümüzdeki hafta Fatih Stadı’nda Şanlıurfaspor’la oynayacağı karşılaşmada
tribünleri dolu görmek şu an için en büyük arzum…
***
Bildiğiniz gibi ülkenin üniversitelerinden biri şike örgütü
lideri Aziz Yıldırım’a ve kulübüne “Onur Ödülü” takdim etti. Aynı paralelde
Yıldırım Demirören, Şenes Erzik ve Suat Kılıç da ödüllendirilenler arasındaydı.
Şikenin dört atlısı yani… Aziz Yıldırım ödül konuşmasında gençlere öğütler bile
verdi. Üstelik bu bir Zaytung haberi de değil, gerçeğin ta kendisiydi.
Çok değil 7 ay önce de İTÜ’de Fen Edebiyat Fakültesi
Matematik Mühendisliği Bölümü bir rapor hazırlamış ve kendilerince
Fenerbahçe’nin şikesini “çürütmüştü”…
Ne demiştik: Türkiye’de
şike olduğunu anlamak için süreci takip etmiş olmak ve ortalama bir zekâya
sahip olmak yeterlidir…
Korkarım üniversitelerimiz ortalama zekâya hasret…
“Yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve
yayın” yapması beklenen üniversitelerin şikeyi meşrulaştırma gayretini esefle
takip etmeye devam ediyoruz.
Kendilerinden Emre Belözoğlu’nun ırkçı ve ahlak dışı
ifadelerine yönelik de bir çalışma yapmalarını bekliyorum. Beşi bir yerde
olsun…
Allah hakiki futbol severlere sabır versin…
Not: “Eski
değil gerçek Trabzonspor” ifadesi değerli ağabeyim Tunga Liman’a aittir.
Kendisine de buradan teşekkür ederim… 
Gamze Bal
gbal@bordomavi.net