İnternet ve Taraftarlık...
13.08.2012 Okul kitaplarımızda çağları birer birer saymayı öğrendik. İlk Çağ, Orta
Çağ, Yeni Çağ, vs.. Tarih kitapları bize uzak masallar anlatmıyor
aslında.
Okul kitaplarımızda çağları birer birer saymayı öğrendik. İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ, vs.. Tarih kitapları bize uzak masallar anlatmıyor aslında. Yüzyıllar sonrasının tarih kitaplarının bir sayfasının belki de küçücük bir bölümünü biz oluşturuyoruz beklide şu an. Öyle bir dönem yaşanıyor ki, internet marifetiyle mekandan bağımsız fertler olduk birden bire.
Biz Türkler’in ne kadar dinamik ve yer değiştirmeyi seven bir toplum olduğunu düşünecek olursak, mekan bağımsızlığı yepyeni bir çağdır aslında. Zaman – mekan kavramlarının eş öneme sahip olduğu dönemler ortadan yavaş yavaş kalktı. İnsan karakterinin oluşmasında büyük katkısı olan “mekan” kavramı önemini kaybetmeye yüz tuttu bununla beraber.
“Global” bir dünyadan bahsediyorsak, bunda internetin etkisi yadsınabilir mi?
Bunun da futbola yansımaları oldu elbette. Bizim görevimiz taraftarlık olduğuna göre, taraftarlıktan başlayalım.
Taraftarlığın tribünde başlayıp, maçın son düdüğü ile bittiği bir dönem yok artık. Daha organize, örgütlü taraftarlık oluşumları çıkıyor karşımıza. Kişilerin bireysellik ile başlayan “internet taraftarlığı” gün geçtikçe, organize, örgütlü, bilinçli ve koordineli bir hal aldı. Taraftarlık örgütlenmeleri stadyumlarda başlamış olsa da, sanal aleme taşındı gelişmelere paralel olarak çünkü amaç daha fazla insana ulaşmaktı.
Başlangıcı çeşitli sapmalarla başladı bu yolun Türkiye’de. Fanatizmi sanal aleme taşımak prim vermedi bir süre sonunda. Daha fazla insana ulaşmak demek, kör fanatikler dışında kalan normal insanları da kucaklamak demekti çünkü. Normal insanlar ise takımlarını ne kadar çok sevseler de, kör fanatizmin yarattığı olumsuz havayı solumak istemediler. İster istemez bir iç-denetim oluştu. Fanatik gruplar taraftarlarını kaybettiler geçen sürede. Ülkemizin spor kamuoyunda, her ne kadar aksi söylense de, yaratılmak için uğraşılan bağnazlık seviyesindeki fanatizme inat, insanlar akıl yolunu tercih ediyorlar artık. Aynı insanlar tribünlere de sahip çıkıyorlar şimdilerde. Kombineler alıyorlar, lisanslı ürünlerle maçlara gidiyorlar.
Tam anlamıyla temizlenemese de küfür edenlerin sırtı sıvazlanmıyor artık. Tepki veriliyor.
Bu süreç tamamen kendiliğinden oluşuyor ve yolun ancak yarısına ulaşıldı. Gene de olumlu yönde gelişiyor.
Mekan sınırlamasının kalkmasıyla bizim özelimizde, Almanya’daki bir Trabzonsporlu ile Şırnak’ta görevdeki bir başkası görüşerek samimiyet kuruyorlar, Trabzon’da yaşayan ama birbirini tanımayan insanlar, tanışıp evleniyorlar şimdi. Hollanda’daki bir Trabzonsporlu Şırnak’taki okula BMN’nin uzattığı yardım eline katkı yapıyor.
Avrupa’daki Trabzonsporlular, üyelerimiz organize olup Trabzonspor’un hazırlık maçında tribünde yerlerini alıyorlar, Sakarya, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Bursa’daki Trabzonsporlular organize olup hazırlık kampını, bir yayla şenliğine dönüştürüyorlar.
Eskiden Karadeniz’de sadece yayla şenliklerinde bir araya gelen köylerin halkları burada bir ortak kültür oluşturuyorlardı. Yaylası bir olmayanların kemençesi bile farklı oluyordu.
Oysa şimdi, dünyanın neresinde olunursa olunsun bir ortak kültür ve akıl geliştirebiliyoruz. Yeri geliyor fanatizmi dizginliyor, yeri geliyor taraftarlık bilincini arttırıyoruz. İşte tam da bu noktada bu işi doğru yapanların, camiamıza ve Türk Futbolu’na katkısı değerlendirilmeli.
Bu ciddi bir değişimdir. Sadece futbolda değil, sosyal hayatımızın, siyasetin, kültürümüzün tamamen etkisi altında kaldığı ciddi bir değişim. Bu değişime direnmenin, Solaklı Deresi’ne el daldırıp da suyu durdurmaya çalışmaktan farkı yoktur.
Değişim önce kabullenilmeli, ardından da ayak uydurmaya çalışılmalıdır. Taraftarlığın nerede başladığının, nerede bittiğinin sınırları artık silinmeye başlamıştır. Bilinçli, akıllı örgütlenen taraftarlık modelleri, sınırları belirlemese de, bu alanı ciddi bir şekilde genişletmiştir.
Transfer histeri krizleri ile başlayıp, “Yönetim İstifa” diye biten sezonluk taraftarlık, yerini yol gösteren, yapıcı olan bir yapıya bırakmalıdır, bırakmaktadır.
Türk Futbolu’nun devrim yapan, çığır açan takımı TRABZONSPOR’un taraftarına yakışır bu yolda da liderlik. Bu yüksek noktayı hedeflemeden başarılı olamazsınız. Hedefliyoruz.
Bu yolda BMN’ye katkı yapan, bizim hatalarımızda samimiyetiyle yol gösteren ama en önemlisi de Trabzonspor’a çocuk saflığı ve şair romantizmi ile bakan üyelerimize çok teşekkürler.
Mahçup olmayacaksınız.
Biz de sizler gibi düşünüyoruz çünkü. Her yolu mübah görmüyor, ahlaklı ve akıllıca olanı istiyoruz. Mekana bağımlılığımızdan kurtulduk ve birbirimizi dinleyerek, anlayarak çok daha yakınlaştık, aramızdaki kilometrelere inat.
Arayı açmaya niyetimiz de yok.
Tunga LİMAN
tliman@bordomavi.net
Etiketler: